Darren Aronofsky'nin Yeni İhtiraç Filmi: Suçüstü

Darren Aronofsky, izleyici sınırlarını zorlayan yapımlarıyla her zaman dikkat çekmiştir. Natalie Portman'ın En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandığı 2010 yapımı kara kuğu (Black Swan) ve Brendan Fraser'a Oscar kazandıran 2022 yapımı Balina (The Whale) ile kendini kanıtlayan Aronofsky, bu kez daha farklı bir yola sapıyor.

Yeni filmi Suçüstü (Caught Stealing), Aronofsky'nin en ticari ve aksiyon dolu yapımı olarak öne çıkıyor. Başrolde ise Hollywood'un parlayan yıldızı Austin Butler var. Elvis'teki performansıyla Oscar adayı olan Butler, bu kez sıradan bir barmen olan Hank Thompson karakterini canlandırıyor.

Hank, bir zamanlar umut vadeden bir beyzbol oyuncusuyken geçirdiği kaza sonucu kariyerini kaybetmektedir. Arkadaşının ölümüne tanıklık ettikten sonra, suçluluk duygusuyla yaşamına devam eden Hank, artık sıradan bir hayat sürmektedir. Ancak, bir iyilik yapmak amacıyla yeraltı dünyasının karmaşasına karıştığında, tüm hayatı tehlikeye girecektir.

Küçük Bir İyilik, Bütün Dünyayı Karıştırıyor

Hank'in punk komşusu Russ’ın kedisine bakmayı kabul etmesi, basit bir iyilikle başlar. Ancak bu iyilik, Hank’i mafyanın hesaplaşmalarının tam ortasına sürükler. Russ’ın sakladığı uyuşturucu parasını arayan Ruslardan, Porto Rikolulara, Yahudi mafyasından şiddet yanlısı kardeşlere kadar birçok düşmanla karşılaşır.

Dayak yer, böbreğini kaybeder ve sevgilisi öldürülürken, hayatta kalmak için zekasına, çevikliğine ve içindeki 'altın çocuk' enerjisine güvenmek zorundadır. Artık ya onlara yardım edecek ya da ölecektir.

Yıldızlarla Dolu Bir Kadro

Butler’a Zoë Kravitz (Hank'in sadık ama hırçın sevgilisi Yvonne), Regina King (bir dedektif) ile Liev Schreiber ve Vincent D'Onofrio (şiddet yanlısı kardeşler) eşlik ediyor. Ayrıca, hikayenin kilit kısmında yer alan kedi Bud’ı da unutmamak gerek. Aronofsky, Charlie Huston’un aynı adlı romanından uyarladığı bu filmde, 90'ların klasik Guy Ritchie filmlerinin enerjisini yansıtarak, mafia hesaplaşmalarını hem akıcı hem de karamsar bir anlatım ile sunuyor.

Eğlenceli Bir Romantik Komedi: Güller

Haftanın dikkat çeken yapımlarından biri ise Oscar ödüllü Olivia Colman ve Benedict Cumberbatch'i buluşturan Güller... Warren Adler'in romanından uyarlanan bu komedi, Theo adında başarılı bir mimarın kariyerinin ani düşüşü ile karizmatik gurme Ivy'nin beklenmedik yükselişi üzerine kurulmuş.

Film, ikili arasındaki rekabete, kıskançlık ve gerilim dolu çatışmalara odaklanıyor. Para ve başarı ilişkisini irdeleyen film, sizi kendi hayatınıza dair pek çok şeyle yüzleştiriyor.

Korkunun Klasik Örneği: Jaws 50 Yaşında

1975 yazında Atlanti kıyısındaki küçük bir kasabada başlayan efsanevi korku filmi Jaws, sadece beyaz bir köpekbalığı korkusunu değil, modern sinemanın yönünü de değiştirmiştir. Steven Spielberg'in bu başyapıtı, dünya genelinde 470 milyon dolar hasılat elde ederek 'ilk yaz gişe canavarı' unvanını kazanmıştır.

Filmin müziklerini besteleyen John Williams, sinematografisiyle birlikte bu klasik korku filmini daha da unutulmaz kılmaktadır. Yarım asır süresince birçok korku filmi çekilmiş olabilir, ancak Jaws'ın bıraktığı iz, denize girerken iki kez düşünme refleksini asla unutturmadı. Şimdi gençler için bir ders niteliğinde olan bu film, eski izleyicilere nostaljik bir deneyim sunuyor.