Yapay zeka, hayatımızı değiştiren bir devrim yaratırken, şimdi de karşımıza kuantum teknolojileri çıkıyor. Kuantum, sadece fizik alanıyla sınırlı değil; hayatımızın her alanında etkili olma potansiyeli taşıyan bir teknoloji dalı. Birleşmiş Milletler, 2025 yılını Uluslararası Kuantum Bilim ve Teknoloji Yılı (IYQ) olarak ilan ederek bu alandaki önemine dikkat çekti.

INBUSINESS Dergisi, bu ayki kapağında kuantum konusunu ön plana çıkardı ve detaylı bir araştırma ile Türkiye'deki kamu ve özel sektör çalışmalarına ışık tuttu. Küresel yatırımcılar, kuantum teknolojisinde büyük bir ilaç kaynağı bulmuş gibi görünüyor. BM’nin verdiği bilgilere göre, bu alan 21. yüzyılın en kritik bilimsel alanı olma yolunda. Kuantum teknolojileri, iklim değişikliği, enerji krizi ve gıda güvenliği gibi dünya için hayati sorunlar üzerinde de olumlu etkilere sahip olacak.

Örneğin, 2023 yılında dünya genelinde teknoloji yatırımları %50 oranında düşüş gösterdi ancak kuantum bilişim, girişim fonlarından 1.2 milyar dolar yatırım çekti. 2010'dan bu yana kuantum teknolojilerine yatırım miktarı ise tam 40 milyar dolara ulaştı. Boston Consulting Group’un raporuna göre, önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde bu alana 10 milyar doları aşan kamu desteği sağlanması bekleniyor. Google, IBM, Microsoft ve AWS Braket gibi devler, bu pazardaki lider oyuncular konumunda.

Google, özellikle 2024'ün sonlarında tanıttığı 'Willow' adını verdiği yeni kuantum çipi ile dikkat çekiyor. Bu çip, dünyadaki en hızlı süper bilgisayarların yapabileceği bir problemi, evrenin yaşının 700 milyar katı kadar uzun sürede çözebileceğini iddia ediyor.

Türkiye'de de kuantum bilişim gündemde. Ford Otosan, Yapı Kredi Bankası, Turkcell, Aselsan ve TOBB ETÜ gibi birçok kurum, kuantum alanında çeşitli çalışmalara imza atıyor. Aselsan, Türkiye’nin ilk Kuantum Araştırma Laboratuvarı (KUANTAL) ile bu alandaki öncüler arasında yerini aldı. Son olarak, Kasım ayında Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarı çalışmalarına başladı. Bu yerli kuantum bilgisayar, kriptografi, yapay zeka ve savunma sanayi gibi birçok alanda devrim yaratacak.

Kuantum teknolojilerinin sağladığı hız ve verimlilik, birçok sektörde köklü değişikliklere neden olacak ve bu dönüşüm, yalnızca günümüzde değil, gelecekte de güçlü etkilerini gösterecek. Özellikle sağlık alanında, kuantum hesaplama ile yapılan araştırmalar, beklenmedik bir şekilde dakikalar içinde sonuçlanabileceği için büyük umut vaat ediyor. Bu durum, hastalıkların teşhisi ve tedavisinde dev bir adım atmamıza olanak sağlayabilir.

Sonuç olarak, kuantum ekonomisi hem bireyler hem de kuruluşlar için yeni fırsatlar yaratacak. Geleceğe dair bu heyecan verici sinyaller, kuantum teknolojisinin hayatımızda ne denli önemli bir yer edineceğini gösteriyor. Şimdi, gözümüzü açık tutalım ve beklenmeyeni bekleyelim! Daha fazla bilgi için INBUSINESS dergisinin Ocak sayısını kaçırmayın!