Filistinlilerin katledilmesi ve Gazze'de yaşanan soykırım suçu, dünya genelinde yankı bulmaya devam ediyor. Özellikle İsrail'in desteklediği markalara karşı başlatılan boykotlar, haklı gerekçelerle büyümeye devam ediyor. İsrail Savaş Kabinesi'nin, Gazze'deki ateşkesi görüşmek üzere toplandığı esnada çekilen bir fotoğraf, Coca-Cola'nın orada yer aldığını gösterdi. Bu durum, Coca-Cola'nın, Filistin halkına karşı sürdürülen saldırılara dolaylı yoldan da olsa destek verdiğini ortaya koyuyor.

Gazze'de yaklaşık 50 bin Filistinlinin hayatını kaybetmesi, sosyal medyada ve halk arasında büyük bir infial yarattı. Özellikle Coca-Cola gibi markaların bu duruma olan kayıtsızlığı, boykot çağrılarını daha da güçlendiriyor.

Coca-Cola'nın İsrail’in savaş siyasetiyle bir arada anılması, yalnızca bu fotoğrafla sınırlı değil. Daha önce de İsrail askeri, Coca-Cola ile poz vermiş ve bu, markanın bu tür durumlarla ilişkisini sorgulattı.

Başlatılan boykot kampanyaları, sadece Coca-Cola ile sınırlı kalmayarak, McDonald's, Burger King, Zara ve Starbucks gibi çok sayıda uluslararası markayı da kapsıyor. Bu markalar, İsrail ordusuna destek veren eylemleriyle özdeşleştiriliyor ve bunun sonuçları olarak hisse satış kayıpları yaşıyorlar.

Boykot, yalnızca bir protesto aracı olmakla kalmayıp, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk ve insanlık adına bir duruş sergileme biçimi olarak da öne çıkıyor. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'de satılan İsrail markalı ürünler ise giderek artan bir merak konusu. Gıda, giyim, temizlik ve kozmetik gibi çeşitli sektörlerdeki bu ürünler, boykot taleplerini daha da güçlendiriyor.

Sonuç olarak, dünya genelinde topyekün bir duyarlılık ve dayanışma ile, bu tür markaların politikalarına karşı daha fazla ses çıkarmak gerekiyor. Unutmayın, her bir satın alma kararı bir duruş, bir mesajdır!