Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, kanser tedavisine yönelik önemli bir projeye imza attı. 'Floresans Hyaluronik Asit-Kaliks[4]Aren Türevlerinin Sentezi, Altın Nanopartiküllere İmmobilizasyonu, Farklı Antikanser Ajanların Taşınmasında Kullanılması ve Antiproliferatif Özelliklerinin İncelenmesi' başlıklı TÜBİTAK projesi, Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği Kuruluşu (COST) tarafından kabul edildi. Bu proje ile birlikte, mevcut kanser ilaçlarının hedefli hale getirilmesi ve doğrudan kanser hücrelerine etki etmesi sağlanacak. Böylece insan vücudunda görülen yan etkiler büyük ölçüde azaltılacak.

Kansere Kafa Tutan İnovasyon:

Projenin lideri Prof. Dr. Yılmaz, kanserin dünya genelinde ölüme neden olan başlıca hastalıklardan biri olduğunu ifade ederek, birçok kanser ilacının yan etkilerinin oldukça fazla olduğunu dile getirdi. İshal, saç dökülmesi ve iştahsızlık gibi sık karşılaşılan bu yan etkiler, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Yılmaz, "Bu projedeki amacımız, bu ilaçların yan etkisini minimuma indirmektir. 25 yıldan beri nano sepet adı verilen küçük moleküller üzerinde çalışıyoruz. Biyo uyumlu bir polimere bağlayarak, ilacı yükledikten sonra hedefli hale getiriyoruz" dedi.

Hedefteki Kanser Hücreleri:

Prof. Dr. Yılmaz, geliştirdikleri ilaç yüklü materyallerin, kanser hücrelerinin üstünde bulunan sayısız reseptörlere bağlanarak hücre içine gireceğini, burada yavaş salınım ile kanser hücrelerinin ölümüne sebep olacağını açıkladı. "Bu sayede doğrudan kanser hücresini hedefleyen akıllı bir sistem oluşturmuş olacağız" diyen Yılmaz, projenin inovatif yapısının kanser tedavisinde yeni bir dönemin habercisi olduğunu belirtti.

Floresans Teknolojisi ile İzleme İmkanı:

Yeni geliştirilen materyallerin floresans özellik taşıdığını vurgulayan Yılmaz, bu sayede ilaçların vücutta hangi hücrelerde yoğunlaştığının takip edilebileceğini aktardı. “Molokülün hangi hücrede, nerede odaklandığını izlemek için bir tür 'GPS' işlevi görecek. Floresans ışığı sayesinde, hangi bölgeye odaklandığını belirleyebileceğiz” dedi.

Proje geliştirilirken, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi ile işbirliği yapılacak ve biyolojik etkinlik testleri bu fakültede gerçekleştirilecek. Prof. Dr. Bahadır Öztürk ve ekibinin yürütüleceği çalışmaların, tedavi süreçlerinde önemli bir kolaylık sağlayacağı öngörülüyor.

Unutmayın!

Bu projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı dünyada kanser tedavi yöntemlerini değiştirebilir ve binlerce hasta için umut ışığı olabilir!