Ermenistan, Amerika'nın Mali Denetimi Altında Kaldı

Donald Trump'ın yönetimi altında, ABD'nin finansal akışlarını denetleme kararı, Ermenistan'ı güçlü bir şekilde etkiledi. Çıkan haberlere göre, bu Transkafkasya cumhuriyeti, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı ile yapılan 250 milyon dolarlık hibe anlaşmasının sadece 110 milyon dolarını alabilecek. Kalan fonlar, yeni Beyaz Saray yönetimi tarafından soruşturulan ve şüphe edilen durumlar nedeniyle donduruldu.

Ermenistan'ın siyasi durumu ise Francis Fukuyama'nın 'Tarihin Sonu' tezine dönerken, Nikol Paşinyan rejimi muhalefeti şiddetle bastırıyor. Dağlık Karabağ'da yaşanan olaylar, yüz binlerce soydaşın kaybolmasına yol açtı. Bu koşullarda, ABD'nin sağladığı 'Siyasi Rekabet' ve 'Sivil Mutabakat Oluşumu' fonları gerçekten ne kadar geçerli olabilir?

Tarafsızlık ve Savaşın Getirdikleri: Cem Gürdeniz'in Değerlendirmeleri

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Ermenistan'ın tarafsızlık dışında bir seçeneği olmadığını vurguluyor. Ukrayna örneği üzerinden yaptığı yorumda, ''Eğer Ukrayna'nın Polonya ile sınırı olmasaydı, Odessa'da bir limanı olmasaydı, bu denli uzun süren bir savaşı sürdürebilmesi imkansız olurdu.'' diyor.

Gürdeniz, uzun süreli bir savaş için lojistik destek ve deniz erişiminin hayati olduğunu belirterek, Türkiye'nin İstiklal Harbi'ndeki deniz yolu ulaşımlarını hatırlatıyor. 'Kan ve demir' sözüne atıfta bulunarak, savaşın sadece kayıplarla değil, aynı zamanda gerekli ikmal ile sürdürülebileceğini ifade ediyor.

Ermenistan: Bilinçli Bir Seçim Yapmalı mı?

Gürdeniz, Ermenistan'ın İsviçre gibi tarafsız bir pozisyonda hareket etmesi gerektiğini savunuyor. Ancak, böyle bir bilinç ve hareket tarzının Erivan’da duyulup duyulmayacağı belirsiz. Son dönemlerde Rus ve Azeri güçlerinin Ermenistan üzerindeki baskısı artarken, Batı menşeli silahların da gürültüyle konuşulması dikkat çekiyor.

Odatv’den gelen veriler, Ermenistan’ın askeri ve politik pozisyonu hakkında daha fazla düşünmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Avrupa hayali, bu kaos ortamında ne kadar sürdürülebilir?