İsviçre polisi, 2019'da tanıtılan ve "Ötanazinin Tesla'sı" olarak bilinen Sarco adlı intihar kapsülünün kullanımıyla ilgili olarak gözaltına almalar gerçekleştirdi. Kapsül, nitrojen gazı kullanarak içindeki kişinin oksijen seviyesini hızla düşürerek bilincini kaybetmesine ve ardından huzurlu bir şekilde hayatını kaybetmesine olanak tanıyor. Bu durum, ülkede büyük bir tartışmaya yol açtı.

Gözaltıların yapıldığı yer, ülkenin kuzeyindeki Schaffhausen kantonuydu. Yerel savcılık, intihara teşvik ve yardımla intihar suçlamalarıyla birkaç kişi hakkında dava açıldığını duyurdu.

İsviçre Sağlık Bakanı Elisabeth Baume-Schneider, Sarco kapsülünün güvenlik mevzuatına uymadığı ve yasadışı bir şekilde azot gazı kullanıldığını belirtti. Ülkede ötanazi yasal olmasına rağmen, sadece bencil nedenler için yapılması durumunda cezai yaptırımlar uygulanabiliyor.

Sarco kapsülü, içerisinde kişinin göz önünde durarak sesli veya göz hareketiyle etkinleştirilmesine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmış. Kapsül, biyolojik olarak parçalanabilen malzemelerden üretiliyor ve aynı zamanda bir tabut görevi de üstleniyor.

İsviçre, Avrupa'nın önde gelen ülkelerinden biri olarak ötanaziyi yasallaştırmış durumda. Ancak, bazı şartların yerine getirilmemesi durumunda yaptırım uygulanabiliyor ve bu durum, toplumda geniş bir tartışma yaratmaya devam ediyor. Sosyal hizmet uzmanları ve etikçiler, bu sürecin sağlık sistemindeki yeri ve yaşlı ve hasta bireyler üzerindeki etkileri hakkında çeşitli görüşler sunuyor. Türkiye gibi bazı ülkelerde hâlâ tartışmalı bir konu olan ötanazi, özellikle yaşlılık ve terminal hastalık süreçlerinin yönetimi açısından önemli bir sosyal problem olarak öne çıkıyor.