Cumhuriyet Savcısına Dolandırıcılık Şoku

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Akın Gürlek'in, dolandırıcıların hedefi olduğunu açıkladı. Ağırel, Gürlek ile yaptığı görüşmede bu durumun doğrulandığını belirtti.

Ağırel, telefonla arama yaparak dolandırıcılığa maruz kalmaya çalışılan savcıların arasında Akın Gürlek'in de bulunduğunu dile getirdi. Olayı 'skandal' olarak nitelendiren Ağırel, şu açıklamaları yaptı:

"Bir dolandırıcılık çetesi hakkında size bilgi vermek istiyorum. Dolandırılmak istenenler arasında sayın savcı da yer alıyor. Bu durum, kamuoyunun da dikkatini çekmeli."

Dolandırıcıların Sinsi Planları Açığa Çıkıyor

Murat Ağırel, daha önce Eskişehir'deki bir dolandırıcılık vakasına dikkat çekti ve o soruşturmanın Maltepe'de sona erdiğini ifade etti. Bu dolandırıcılık çetesinin, yasadışı bahis alanında yapılan birçok işlemin de merkezinde olduğu ve bu kişilerle bağlantılı davaların açıldığını belirtti.

Soruşturma süreci devam ederken yaşanan ilginç bir olay ise dikkatlerden kaçmadı. Savcı Gürlek, kendisini 'Berlin Büyükelçiliği' olarak tanıtan bir kişi tarafından arandığını ve dolandırıcılık şüphesi olan bir ismin masum olduğuna dair bilgiler almak istediğini söyledi.

Berlin'den Gelen Sinyaller ve Dolandırıcılık Ağı

Dolandırıcılık çetesinin, İstanbul'daki savcılara gece yarısı aramalar yaptığını fark eden Ağırel, benzerinin Bakırköy ve İstanbul'daki diğer adliyelerde de yaşandığını aktardı. Ağırel, İstanbul Başsavcılığı ile görüşerek dolandırıcılığa dair detayları öğrenmeye çalıştı.

Savcı Gürlek, kendisini arayan kişinin dolandırıcılık teşebbüsünde bulunduğunu anladıktan sonra Berlin'deki görevli hakimi arayarak durumu bildirdi. Bu dolandırıcılık planının; maddi kazanç sağlamak amacıyla kurulduğu ve suç örgütüyle bağlantılı kişilerin davalara müdahil olmaya çalıştığı iddia ediliyor.

Dikkatli Olun, Dolandırıcılık Çeteleri Kapıda!

Bu gelişmeler, kamuoyunda büyük bir endişeye yol açarken, hukuk camiasında dolandırıcılık çetelerine karşı dikkatli olunması gerektiği bir kez daha gündeme geldi. Sosyal mühendislik teknikleri ile yapılan dolandırıcılık girişimlerine karşı savcıların ve adalet sisteminin tetikte olması gerektiği vurgulanıyor.