İran Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan'da uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla idam edilen altı İranlının ardından Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçisi Abdullah bin Suud el-Anazi'yi acil olarak çağırdı.

Geçtiğimiz yıllarda, Suudi Arabistan'da uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla çok sayıda İranlı, idam cezasına çarptırılmıştı. İran, bu durumla ilgili olarak konsolosluk hizmetlerinin sağlanması ve verilen cezaların hafifletilmesi için çeşitli adımlar atıldığını belirtmişti. Ancak, yaşanan son gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyice gerilmesine neden oldu.

Dün, altı İranlı mahkumun Suudi Arabistan'da idam edilmesi, Tahran yönetimini harekete geçirdi. İran Dışişleri Bakanlığı'nın resmi açıklamasına göre, Büyükelçi Anazi'ye, İran'ın ‘güçlü itirazını içeren protesto notasının’ iletildiği ifade edildi.

İran Dışişleri Bakanlığı, "Ölüm cezalarının büyükelçiye önceden bildirilmeden uygulanması kabul edilemez ve bu tür adımlar, uluslararası hukuka ve konsolosluk ilişkilerine aykırıdır" dedi.

İran, Suudi Arabistan'a ilettiği protesto notasında, iki ülke arasındaki adli işbirliği süreciyle çelişen bu durumun endişe verici olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan ve İran arasındaki ilişkiler, 2016 yılında Şii din adamı Nimr en-Nimr'in de aralarında bulunduğu 47 kişinin 'terör' suçlamasıyla idam edilmesiyle ciddi şekilde zedelenmişti. O tarihten beri, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler kesilmişti. Ancak, Irak ve Umman'ın arabuluculuğunda 2021 yılında başlayan müzakereler sonuç vermiş ve 10 Mart 2023'te iki ülke diplomatik ilişkilerini yeniden başlatma konusunda anlaşmaya varmıştı.

Ancak son yaşananlar, bu anlaşmanın ne kadar sağlam olduğunu sorgulatıyor. İki ülke arasındaki gerginliğin, gelecekteki diplomatik ilişkileri nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor. Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu'daki siyasi dengeleri de değiştirebilir. Ayrıca, İran'da yaşanan iç sorunlar, bu durum üzerine eklenerek yeni krizlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.