'İnsanlık buna hazır değil' uyarısı! Önlem almak için hiçbir planımız yok!

Bilim insanları, iklim değişikliği ile ilgili ciddi bir uyarıda bulunuyor. Yakın gelecekte meydana gelebilecek volkanik patlamalar, iklimde kaosa yol açabilir. Dr. Markus Stoffel, 1815'teki Tambora Dağı patlamasına benzer bir durumu tetikleyebileceğini ifade etti. Tambora'nın patlaması, atmosferde 24 mil küp gaz ve toz yayarak global sıcaklıklarda ciddi bir düşüşe neden olmuştu.

Bu felaket sonucunda, tarım ürünleri yok oldu, kıtlık baş gösterdi ve on binlerce insan hayatını kaybetti. 21. yüzyılda benzer bir mega volkanın patlamasının, fosil yakıtlara bağımlılığımız dolayısıyla daha kötü sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor.

Jeoloji bilimcisi Dr. Michael Rampino, olası volkanik patlamaların etkilerinin 1815'tekinden bile daha kötü olabileceğini söyledi. Dünya, iklim değişikliği nedeniyle daha dengesiz bir yapıya kavuşmuştur. Geçtiğimiz yüzyılda salınan sera gazlarının, olası bir patlama sonrası soğutma etkisini artırabileceği belirtiliyor.

1815'teki Tambora patlaması, ortalama küresel sıcaklığın 1 derece düşmesine yol açmıştı. Ancak, 1257 yılında Endonezya'da meydana gelen başka bir büyük volkanik patlama, 'Küçük Buzul Çağı'na zemin hazırladı.

Dr. Stoffel, bu tür patlamaların zamanlaması ve etkileri hakkında tahminlerde bulunmanın şu an için imkansız olduğunu ifade etti. Ancak, böyle bir durumda meydana gelebilecek olumsuz senaryolar için hazırlıklı olmamız gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.

21. yüzyılda yaşanacak bir patlama, gıda kıtlığı ve büyük ölçekli tahliye gerektiren durumlarla sonuçlanabilir. İnsanlık, bu tür felaketlere karşı hazırlık yapmadığı sürece olası sonuçlar çok daha yıkıcı olabilir.

Dünya genelinde 716 aktif volkan bulunduğu ve bu volkanların her an harekete geçebileceği gerçeği, bu konuda ciddiyetle düşünmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bilim insanları, iklim değişikliği ve volkanik faaliyetlerin etkileşimine dair çalışmalar yaparak, gelecekteki risklerin minimize edilmesi için çözümler arıyor. Bu nedenle, iklim değişikliği ile mücadelenin daha da önemli hale geldiği bir dönemdeyiz.