'İnci Taneleri'nin ‘Kamuran Abi'si Deniz Erdoğan: Eşimle öpüşme sahnesinde zorlandım!
2025-01-19
Yazar: Ayşe
'İnci Taneleri' dizisindeki rolünüz nasıl başladı?
Ağabeyim ne yaparsa yapsın her şeyi benimle paylaşır. Bugüne kadar hep böyle oldu. Benim o kadar çok bilmediğim bir dizi yapacağını asla düşünmemiştim. Beni aradığında, 'Böyle bir projem var. Kanal D'de olacak.' dedi. 'Bir Demet Tiyatro'dan sonra ana akım medyada yapılacak bir iş olması beni çok heyecanlandırdı. Senin için düşündüğüm bir rol var ama sen de seçmelere gireceksin.' dedi.
İlk tepkiniz ne oldu?
Şaşırdım. 'Nasıl oynayacağım?' dedim. 'Seçmeleri geçersen rolü alırsın. İyi oynarsan da büyütürsün' dedi.
İkisi de mühendis olan ağabeylerimin olduğu bir ailede torpil kesinlikle yok. Ağabeyim işte her zaman adil ve hakkaniyetli bir insan. Yetkin bir oyuncu olmasanız asla oynamaz. Yani ahbap çavuş ilişkisi yok. Ben de Kamuran karakterini sahnedeki klişelerden uzak, daha farklı ve komik bir şekilde canlandırmak istedim. Biraz da babama özenerek. Babam çok sert ama bir o kadar da tatlı bir karakterdi.
Eşinizle birlikte oynamak nasıl bir deneyimdi?
Vallahi hem zor hem de ilginçti. İçimden, 'İnşallah öpüşmeli sahne gelmez' dedim ama biri geldi. Çok utandım. Zaten utangaç bir adamım. Kamuran ile Elif'in öpüştüğü sahnede eşi Elif'e, 'Nasıl yapacağız?' dedim. Elif de gülerek, '19 senedir nasıl yapıyorsak öyle yapacağız' dedi. İyi ki evde kamera koymuyoruz! Yönetmenimiz Şenol Sönmez, sahneyi kolaylaştırdı, neredeyse sadece bir boyun öpme sahnesiyle kurtardık.
Yılmaz Erdoğan'a nasıl bakıyorsunuz?
Bir yazar olarak Yılmaz Erdoğan’ı gerçekten saygı duyduğum biri olarak görüyorum. Sürekli okuyan, her konuda bilgili bir insandır. Evimizde sohbetler ders gibiydi, hep bir bilgi paylaşımı olurdu. Gerçek hayatta Kamuran karakterimiz bazı yönlerden benziyor; ikimiz de iyi şaka yaparız. Ancak ben yemekle bu kadar çok ilgilenmiyorum. Dizide en çok etkilendiğim bölümlerden biri, Dilber’in hastanelik olup sedyeyle taşındığı sahnelerdi. Bu tür durumlar beni derinden etkiliyor.
Diziye yönelik yapılan eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
İlk fragmanı izleyip hemen yargılayıp eleştirenler oldu. 'Senin aşkın da değil, failin olmak da var' gibi ifadeler dolayısıyla dizinin kadın katillerini güzelleştirme amacı taşıdığı iddia edildi. Oysa dizi ciddi bir duruş ile kadına şiddeti kınadı. İzleyicilerin, Yılmaz Erdoğan’a ait bir senaryoda böyle bir şey çıkmayacağını bilmeleri gerekirdi. İşin aslı şu an her şey ortada zaten.
Çocukluğunuz nasıl geçti?
Hakkari’de çok mutlu bir aile ortamım vardı. Babam özellikle şakacı tarafıyla bizimle çok güzel gülüşüyordu. Üç erkek kardeşin en küçüğü olmam da beni sıklıkla koruyup kollamasına sebep oldu. Kardeşlerimle olan bağım güçlü. Ailemdeki en baskın karakter Yılmaz ağabeyimdir. O, Hakkari’nin sevilen isimlerinden biriydi. Yılmaz ağabeyim dışarıdan sert görünse de aslında çok yok yürekli, tatlı birisidir. Mustafa ağabeyim de öyle.