Kobani Davası'nda Tartışmalı Gelişmeler

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi HDP’li siyasiler, Kobani Davası kapsamında çeşitli suçlamalarla toplamda 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak, öldürme, yağma ve mala zarar verme gibi suçlamalardan beraat ettiler. Bu kararlar sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), beraatı bozdurmak için istinaf mahkemesine başvurdu.

İBB'nin Beraat Kararına İtirazı

İBB, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın beraat kararlarına itiraz ederek, sanıkların kamu malına verdikleri zararın telafi edilmediğini belirtti. Dilekçede, "Sanıkların kamu malına zarar verme suçunu işledikleri sabittir. Cezalandırılmaları gerekirken beraat verilmesi hukuka aykırıdır" ifadesine yer verildi.

Emniyetten Sırrı Süreyya Önder İçin Cezalandırma Talebi

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) de istinaf mahkemesine başvurarak, geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder'in Kobani davasındaki beraat kararının bozulmasını ve tüm suçlamalarından cezalandırılmasını talep etti. Bu durum kamuoyunda büyük yankı buldu ve tartışmalara neden oldu.

MHP'nin Davaya Düşük Katkısı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ise Kobani davasıyla ilgili istinaf mahkemesine başvurmuş değil. Bu durum, HDP’lilerin avukatları tarafından, MHP’nin davanın sanıklar lehine bozulmasını istemediği şeklinde değerlendirilmektedir. Bahse konu gelişmeler, Türk siyasi arenasında sıcak tartışmalara neden olurken, bu olayların nasıl sonuçlanacağı merak konusu.

Kamuoyu Tepkisi ve Gelecek Süreç

Kobani Davası ve sonrasında yaşanan bu gelişmeler, kamuoyunda çeşitli tepkilere yol açtı. HDP ve destekçileri, suçlamaların siyasi bir oyun olduğunu savunurken, karşıt görüşler ise adaletin yerini bulması gerektiğini vurguluyor. Önümüzdeki günlerde mahkeme sürecinin nasıl şekilleneceği ve bu durumun Türkiye’nin siyasi istikrarına nasıl etki edeceği merak ediliyor.