Hollywood'un Kirli Yüzü

Hollywood, ABD'nin silah endüstrisinden sonra en çok korunan ve kollanan alan olarak bilinir. Çoğu zaman, bu endüstri, içindeki kirli ilişkileri aklayıp süslemek için elinden geleni yapar. Genelde CIA'nın yardımını alan Hollywood, içindeki sorunları çözmek ve işlerin kaldığı yerden devam etmesini sağlamak için çeşitli yöntemler uygular.

Bazen, "Akbabanın Üç Günü" (1975) gibi sağlam yapımlar gelse de, Hollywood'un daha beyaz yıkayıcılığı kuralı daima geçerlidir.

Amatör: İntikamın Peşinde

Charles Jarrott'un 1981 yapımı "Amatör" adıyla çektiği filmin yeni versiyonu, James Hawes tarafından tekrar hayata geçirilmiş. Film, CIA'nın kirli oyunlarına ve intikam arayışına dair ilginç bir bakış sunuyor.

Film, Robert Little'ın romanından uyarlandı ve ana karakterimiz Charlie Heller, CIA'nın şifre analisti olarak görev yapıyor. Sevgilisi Londra'da bir terör saldırısında öldürülünce, akıllı ama silah kullanmayı bilmeyen Heller, intikam almak için harekete geçiyor.

Gerçeklikten Uzak Aksiyon

Charlie, CIA'nın desteğiyle aldığı eğitimle önce teröristleri avlamaya başlıyor. Ancak seyirciyi izlerken gülümseten bir durumu var: Filmin kurgusu ve senaryosu, gerçekçilikten oldukça uzak.

İstanbul'da geçen sahnelerde, kentin ikonik noktaları olan Galata Kulesi ve Galata Köprüsü gibi yerler öne çıkıyor; fakat bu görseller, hikayenin etkileyiciliğini artırmak için yeterli olmaktan uzak.

Sonuç: Sıradan Bir CIA Propagandası

"Amatör", izleyiciye sunmaya çalıştığı zekâ ve aksiyonu fazlasıyla sıradan bir şekilde sunabiliyor. Heller'ın planları, beklenenin aksine, çeşitli aksiyon anlarında bile belirgin bir etki yaratmıyor. Sinemalarda gösterime giren bu film, CIA propagandasından öteye geçemeyen, İstanbul'u ise silik bir dekor olmaktan kurtaramayan bir yapım.