Türkiye, insansız savaş uçakları alanında dev bir adım daha atarak, ANKA III modelinin gövde içerisinden mermi atışını başarıyla gerçekleştirdi. TUSAŞ’tan yapılan açıklamaya göre, bu atış ASELSAN’ın yerli ve milli üretimi olan TOLUN mühimmatıyla 20 bin feet yükseklikte ve 180 knot hızda yapıldı.

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, bu atışla beraber Türkiye'nin mühendislik gücünü ve ANKA III'ün operasyonel kabiliyetini bir kez daha kanıtladığını belirtti. Görgün, “20 bin feet irtifada 180 knot hızla gerçekleştirilen bu atış, bağımsız savunma sanayii teknolojilerimizin ulaştığı zirveyi simgeliyor” dedi. Bu başarı, ülkemizin savunma sanayisinde gelinen noktayı gösteriyor ve yerli mühimmatın önemini vurguluyor.

KONSEPT: GÖRÜNMEZLİK

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ASAM Başkanı Dr. Eray Güçlüer, Türkiye’nin geliştirdiği Bayraktar KIZILELMA ve ANKA serisine dikkat çekerek, bu araçların temel özelliklerinden birinin görünmezlik olduğunu belirtti. Günümüzde radarlarda görünmeyen ve hava savunma sistemleri tarafından algılanamayan insansız hava araçlarına ihtiyaç olduğu ifade edildi. Dr. Güçlüer'e göre, bu, robotik savaş uçaklarının, yani 6. nesil savaş uçaklarının özelliklerini içeriyor ve Bayraktar KIZILELMA ile ANKA, bu alanda Türkiye'nin öncüsü konumunda.

DAHA RİSKLİ GÖREVLER

İnsansız hava araçları, pilotlu uçakların sahip olduğu sınırlamalardan bağımsız olarak daha uzun süre uçabilir, harekat yapabilir ve ihtiyaç duyulursa daha riskli görevlere gönderilebilir. Üstelik, feda edilebilir olmaları, bu tür görevlerde başarı şansını artırıyor. Bu stratejik özellikler, Türkiye’nin asimetrik çatışma alanındaki avantajını pekiştiriyor.

İNSANSIZ SAVAŞ UÇAKLARINDA ASIL HEDEF

Türkiye'nın ürettiği yeni nesil insansız savaş uçakları, hem askeri anlamda hem de uzay araştırmaları açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Bu araçlar, düşmanın arka hattına görünmez bir şekilde saldırma ve başarılı bir şekilde geri dönebilme kabiliyetine sahip. Aynı zamanda, atmosfer sınırı olarak kabul edilen 80 kilometre irtifaya çıkabilme kapasitesi, onları geleceğin savaş senaryolarında vazgeçilmez kılıyor.

Türkiye'nin hava gücü kapsamındaki kaydettiği asimetrik üstünlük, tüm dünyanın dikkatini çekmekte ve ülkemizi global askeri arenada önemli bir oyuncu haline getirmektedir. 6. nesil insansız savaş uçakları, modern hava muharebelerinde temel aktör durumuna gelmişken, Türkiye'nin bu alandaki atılımları gelecekte çok daha fazla önem kazanacak.