Tarihler 27 Eylül 2024...

Katil Başbakan Netanyahu, Gazze'deki soykırıma rağmen ABD’de Birleşmiş Milletler kürsüsünde dikkat çekici bir harita ile konuşma yapıyor. "Lanet" başlığı altında sunulan haritada İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak Filistin toprakları olan Batı Şeria, Kudüs ve Gazze'yi yok sayarak tüm bu bölgeleri "İsrail" olarak lanse ediyor.

Biraz geriye gittiğimizde, 30 Mayıs 2024 tarihinde Netanyahu'nun oğlu Yair, Instagram hesabından "Büyük İsrail" haritasını paylaşıyor. Bu haritada Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri, sözde Kürdistan olarak gösterilmekte. Yair, Türkiye’yi Kürtlere soykırımla suçlayarak özgürlük talebinde bulunuyor.

Bugün, bu iki harita ve planları göz önüne aldığımızda, Netanyahu'nun Gazze'deki saldırıları, yeni hedefler belirlemeye yönelik bir hazırlık olarak görünüyor. ABD’nin desteklediği Netanyahu, Filistin topraklarının tümünü acımasız bir şekilde işgal etmek için bir strateji geliştiriyor. Bu süreçte, PKK/YPG terör örgütüne destek açıklamalarıyla Türkiye sınırındaki hain planları da birer birer gün yüzüne çıkıyor.

SURİYE'DE PKK NASIL DEVLETLEŞMEYE ÇALIŞIYOR?

Kuzey Suriye'de bir devlet kurma çabası, terör örgütü PKK ve ona destek veren batılı güçlerin önemli bir hedefi haline geldi. PKK/YPG, "DEAŞ ile savaşıyoruz" bahanesiyle bölgedeki mevcut durumu meşrulaştırmış durumda. Nitekim, başta ABD ve Rus bombardımanları altında Arap köyleri işgal edilerek, sözde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) oluşturulmuş oldu.

Türkiye, bu duruma müdahale edebilmek için uygun zamanı beklemişti. Hain darbe girişiminden hemen sonra, 24 Ağustos 2016’da DEAŞ’a karşı başlatılan ilk operasyon, PKK/YPG’nin otonom bir bölge kurmasını engellemek amacı taşımaktaydı. Ancak, PKK ve YPG arasındaki organik bağlar, pek çok yerde açığa çıkarıldı.

Türkiye’nin terörle mücadelesi, birçok operasyonla sürdürüldü. 20 Ocak 2018'de Zeytin Dalı Harekâtı ile terör temizliği gerçekleştirilerek, 9 Ekim 2019'da Barış Pınarı Harekâtı ile önemli bir darbe vuruldu. Ancak, bu süreçte PKK'nın Suriye'deki etkisini azaltmaya çalışmak, her zaman karmaşık ve zorlu oldu.

İSRAİL’İN DESTEĞİ VE GÜVENLİK TEHDİTLERİ

Tüm bu durumların gölgesinde, İsrail'in Suriye'deki PKK'ya olan desteği dikkat çekiyor. İsrail, "Kürtler, en iyi müttefikimiz" diyerek bu terör örgütüne destek vermekte ve onları devlet kurma aşamasında tanıyacaklarını açıkça belirtmektedir. Türkiye ise bu duruma karşı kararlılıkla Beijing'te durmaya devam etmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin güvenliği için sınır ötesi operasyonların her zaman gündemde olduğunu vurguluyor.

PKK-YPG tehdidi hafife alınırsa, İsrail’in sağladığı destek ve ABD ile iş birliği göz ardı edilirse, yarın parçalanmış bir Suriye'de Türkiye sınırında, İsrail'e hizmet eden bir terör devletinin varlığı çok da uzak değil. Bu karanlık senaryolar gerçekleşmeden önce dünyaya seslenmek, uluslararası toplumun dikkatini çekmek önemlidir. Unutmayalım ki, haritalar yalnızca kağıt üzerinde değil, insanların yaşadığı yerlerde de büyük değişimlere yol açabiliyor!