Dünya

Gerilim Tırmanıyor! İran'dan ABD ve BAE'ye Sert Yanıt: Savaş İlanı Gibi Uyarı!

2024-09-25

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani'den Sert Tepki

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Basra Körfezi'ndeki Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları konusundaki ABD ve BAE'nin ortak açıklamalarına sert tepki gösterdi.

BU ADALAR İRAN'IN AYRILMAZ BİR PARÇASI

Kenani, "Emirliklerin, İran'ın üç adası üzerindeki asılsız iddialarını tekrarlaması ve bu bölgeyle ilgili diğer ülkelerle ortak siyasi açıklamalarda bulunması, İran'a ait olan bu adaların hukuki statüsünü etkilemez." şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Adaların İran topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Kenani, "Üçüncü tarafların bu konuda yapacağı yorumların hiçbir kıymeti yoktur." dedi.

BASRA KÖRFEZİ'NDE İRAN VE BAE ARASINDAKİ ADALAR ANLAŞMAZLIĞI

Beyaz Saray’dan 23 Eylül’de yapılan yazılı açıklamada, ABD ile BAE liderlerinin "Büyük Tunb, Küçük Tunb ve Ebu Musa adaları" üzerindeki anlaşmazlığın ikili müzakerelerle veya uluslararası hukuka başvurularak çözülmesi gerektiğini ifade ettiler. Hürmüz Boğazı’na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli nedeniyle stratejik bir konumda bulunan Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili İran ve BAE hâkimiyet iddiasında bulunuyor.

Tarihi Süreç ve Hâkimiyet İddiaları

Adalar, 1971 yılına kadar İngiliz işgali altındaydı. Kasım 1971’de İngiltere’nin adaların kontrolünü BAE’ye devrederek bölgeden çekilmesinin hemen ardından İran, adalarda hâkimiyeti ele geçirdi. BAE ise adalara askeri güçlerini konuşlandıran İran’ın "işgalci" olduğunu savunuyor. Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskiye dayandığını öne süren İran, bu toprakların geçici olarak 1903 yılında İngilizlerin eline geçtiğini ve 1971'de iade edildiğini, dolayısıyla "o tarihte henüz kurulmamış olan BAE'nin hâkimiyet iddiasında bulunamayacağını" vurguluyor.

BAE'nin Girişimleri ve Gelecek Beklentileri

BAE ise adalardaki hak iddiasını desteklemek amacıyla Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor. Gerilim yükselirken, her iki taraf arasında müzakerelerin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Bu durum, bölgesel güvenlik dengeleri üzerinde önemli bir etki yaratabilir.