Bilim

Gençlerde Kolon Kanseri Patlaması: Nedenleri ve Önlemleri

2025-04-08

Yazar: Fatma

Kolon kanseri, uzun yıllardır genellikle 50 yaş üstü bireylerde sıkça görülen bir sağlık sorunu olarak bilinse de, son yıllarda genç nüfusta da endişe verici bir artış gözlemleniyor.

Bu sinsi hastalık, dünya genelinde kanser kaynaklı ölümlerin en önemli nedenlerinden biri. Artık 20’li ve 30’lu yaşlardaki bireyler, bu tehlikeli hastalığın radarındadır.

Bilimsel çalışmalar ve uluslararası uzmanlar, bu artışın nedenlerini incelemeye aldı. Modern yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve çevresel etkiler, bu sorunun başlıca etmenleri olarak öne çıktı.

Gençlerde Kolon Kanseri: Rakamlar Ne Diyor?

Kolon kanseri, dünya genelinde her yıl yaklaşık 1.9 milyon yeni vaka ve 900 binden fazla ölüm ile üçüncü en yaygın kanser türüdür. Ancak yeni veriler, bu hastalığın genç yetişkinler arasında hızla yayıldığını gösteriyor.

The Lancet Oncology’de yayınlanan bir araştırmaya göre, 25-49 yaş arasındaki bireylerde kolon kanseri oranlarının 27 ülkede yükseldiği ve bu artışın daha yaşlı nüfusta olandan daha hızlı olduğu ortaya konuldu.

ABD’deki Amerikan Kanser Derneği’nin raporu, 55 yaş altındaki teşhislerin 1995 yılında %11 iken 2019’da %20’ye çıktığını bildirmiştir. Bu, gençlerdeki vakaların neredeyse iki katına çıktığı anlamına geliyor.

Modern Yaşamın Suç Ortakları

Uzmanlar, bu artışın genetik faktörlerden ziyade çevresel ve yaşam tarzı değişiklikleri ile bağlantılı olduğunu düşünüyor.

Journal of the National Cancer Institute'nde yayınlanan bir analiz, 1990 sonrası doğanların kolon kanseri riskinin 1950 doğumlulara kıyasla iki kat, rektal kanser riskinin ise dört kat daha yüksek olduğunu gösterdi.

ABD’deki Washington Üniversitesi’nden Dr. Yin Cao, "Bu bir tesadüf değil. Genç nesiller, obezite, hareketsizlik ve işlenmiş gıda tüketiminde artış gibi risk faktörlerine daha fazla maruz kalıyor" dedi.

Araştırmalar, şekerli içecekler ve kırmızı etin aşırı tüketiminin erken yaşta kolon kanseri riskini artırdığını doğruladı.

Mikrobiyomun Rolü ve Çevresel Etkiler

Bilim insanları, bağırsak mikrobiyomunun bu artışta önemli bir rol oynayabileceğini öne sürdü.

Nature Reviews Clinical Oncology’de yayımlanan bir inceleme, genç hastalarda mikrobiyom dengesizliklerinin tümör oluşumunu hızlandırabileceğini belirtti.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Cynthia Sears, "Antibiyotiklerin aşırı kullanımı ve modern diyetler, bağırsak florasını değiştiriyor. Bu da inflamasyonu tetikleyerek kanser riskini artırabilir" dedi. Ayrıca, plastiklerden sızan kimyasallar ve hava kirliliği gibi çevresel faktörlerin de katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Erken Teşhisin Önemi

Gençlerde kolon kanseri genellikle ileri evrelerde teşhis ediliyor çünkü bu yaş grubu rutin taramalara dahil edilmiyor. ABD’de tarama yaşı 2021’de 50’den 45’e düşmüş olsa da, 20’li ve 30’lu yaşlardaki hastalar genellikle semptomlarını ciddiye almıyor.

JAMA’da yayınlanan bir çalışmaya göre, kanlı dışkı, karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklik gibi belirtiler genellikle gençlerde 6 aya kadar ihmal ediliyor.

İngiltere’deki Imperial College London’dan Prof. Gina Brown, "Doktorlar ve gençler, bu belirtileri yaşlılık hastalığı olarak nitelendiriyor. Ancak erken teşhis, hayatta kalma oranını %90’a çıkarabilir" dedi.

Uzmanlardan Çağrı: Farkındalık ve Önlem

Uzmanlar, genç nüfusta kolon kanseri artışını durdurmak için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Harvard Tıp Fakültesi’nden Dr. Kimmie Ng, "Risk faktörlerini anlamalı ve kişiselleştirilmiş tarama programları geliştirmeliyiz. Gençler belirtileri görmezden gelmemeli" uyarısında bulundu.

Ayrıca, beslenme uzmanları, lif açısından zengin, işlenmiş gıdalardan uzak bir diyetin koruyucu olabileceğini ifade etti.

Annals of Oncology’de yer alan bir çalışma, alkol tüketimi ve obezitenin gençlerdeki vakaların %30’unu açıklayabileceğini belirtti.

Gençler İçin Yeni Bir Gerçeklik

Kolon kanseri artık yalnızca yaşlıların hastalığı değil. Bilimsel veriler ve uzman görüşleri, bu tehdidin genç nesilleri de sardığını açıkça ortaya koyuyor.

Modern yaşam alışkanlıkları, bağırsak sağlığını bozarak bu sinsi düşmanı tetikledi.

Erken farkındalık, doğru beslenme ve düzenli kontroller, bu savaştaki en büyük silahlar.