Dünya

Gelecek Paktı: Dünya Nereye Gidiyor?

2024-09-27

Kabul edin ki, pek çoğunuzun haberi yoktu...

On milyonda bir rastlanan hastalıkları bile manşetlere taşıyan global medya, bu önemli haberi sadece birkaç satırla geçiştirdi. Oysa ilerleyen zamanlarda kamuoyuna, “Biz bu paktın şartlarını Eylül ayında imzalamadık” denileceği gün gibi ortada...

Peki, hangi pakt bu?

Birleşmiş Milletler Gelecek Paktı...

Eylül 2024'te dünyanın geleceğini şekillendirecek çok önemli bir zirvenin yapılacağına dair bir yıl önce size söz vermiştim.

Bu zirve, BM Genel Kurulu'ndan hemen önce gerçekleşti ve Türkiye dahil 143 ülkenin oylarıyla Gelecek Paktı kabul edildi.

Brezilya ve Güney Afrika gibi ülkelerin en azından çekimser kalacağı düşünülüyordu; fakat endişelerini bildirip tartışmayı kapatmaları, sürpriz bir gelişme oldu. Diplomatik yakınlıklara değer veriyoruz, ama sistemin devletlere vurduğu kelepçeleri unutmayalım.

Oy vermeyen ülkeler arasında Rusya ve İran vardı. Çin ise çekimser kaldı.

Bu bilgileri sizinle paylaşmamın sebebi şu:

İsrail’e zerre kadar söz geçiremeyen...

Ukrayna savaşını Batılı hegemonların hesaplarına terk eden BM...

İstemektedir ki...

“Iklim, orman yangınları ve salgın gibi global şoklara karşı acil ve güçlü müdahale gücü” oluşturulsun...

İstemektedir ki...

Herhangi bir devletin iç yargı sürecine bağlı olan “dijital teknoloji” ve “bireysel haklar” hakkında global yasa ve düzenleme sağlanabilsin...

Rusya, bu teklifleri “ulusal yetki alanlarına saldırı” olarak değerlendirdi.

Doğru söyleyin, haksız mı?

Bizler BM Genel Kurulu'na odaklanırken, dünya bu gelişmeyi şimdilik kabullenmiş gibi görünüyor...

Ama şu notu düşelim:

Çin ve Rusya'nın Güvenlik Konseyi üyesi olması, BM'nin “küreselci” projelerinde hiçbir engelleyici etki yaratmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Global finans sistemi ve küreselci oligopol, bu iki ülkeden daha güçlü. NOKTA!

Gelecek Paktı'nın anlaşılmayan detayları ve sonuçları üzerine yapılacak tartışmalar, insanlığı ve devletleri nasıl etkileyebilir? Dikkatle takip edilmeli! Geleceğimizin şekillenmesinde hangi roller üstlendiğimizi anlamak zorundayız. Bu, bireysel ve toplumsal haklarımız açısından hayati öneme sahip!