Önemli bir gelişme yaşandı: Gazeteci Furkan Karabay, Esenyurt Belediyesi'yle ilgili yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandı.

10 Kasım 2024 tarihinde meydana gelen olayda, Karabay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması konularında bilgi aktarımında bulundu. Haberin ardından, 10Haber muhabiri Karabay’ın gözaltına alınması tüm dikkatleri üzerine çekti.

Karabay emniyetteki işlemlerin ardından Cumartesi akşamı adliyeye sevk edildi. Savcılığın hazırladığı sevk yazısında, Karabay'ın bazı paylaşımlarının “gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli” olduğu belirtildi. İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen Karabay, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarıyla tutuklandı.

Reuters’a göre, Karabay bu suçlamaları reddederek, Ahmet Özer’in soruşturmasında yer alan savcıların başka medya kurumlarında da adı geçtiğine dikkat çekti. CHP lideri Özgür Özel’in doğrudan bu isimleri açıkladığını vurguladı.

Avukatı Ener Ermaner, Karabay’ın tutuklanmasının yasadışı olduğunu dile getirdi ve “Tanınmış kişiler hakkında haber yaptığı için tutuklanması utanç verici” ifadesini kullandı.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024’de gözaltına alınarak tutuklanmıştı. CHP lideri Özel, bu operasyonun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapıldığını iddia etti. Özel, savcıya “Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musun? Sen Erdoğan’ın Zekeriya Öz’üsün” şeklinde tepki gösterdi.

Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklamaların ardından, Karabay’ın Cuma günü gözaltına alındığı duyuruldu. 10Haber, Karabay’a emniyette bir gece tutulduktan sonra 9 Kasım'da yalnızca bir sorunun sorulduğunu aktardı. Karabay, “Suçlamaların içi boştur. Ben sadece gazetecilik görevimi yerine getiriyorum” diyerek savunmasını yaptı. Ancak savcılık, soru sormadan tutuklama talebiyle Karabay’ı mahkemeye sevk etti.

CHP lideri Özel, “Sarayın yeni Zekeriya Öz’ü kendince meydan okuyor. Adalet celladı seyyar giyotin, sicilini ve kararlarını haberleştiren gazeteciyi tutuklatarak, yurttaşlara ve gazetecilere gözdağı veriyor” açıklamasını yaptı.

DİSK Basın İş, bu tutuklamayı “uydurma suçlamalarla ve talimatla gerçekleşen karar, gazetecilik mesleğine yönelik saldırıların bir parçasıdır” ifadesiyle kınadı. Çağdaş Gazeteciler Derneği ise, “Bir gazetecinin yalnızca haber yapması ve kamuoyunu bilgilendirmesi nedeniyle tutuklanması basın özgürlüğüne ciddi bir darbedir” dedi.

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da, “Madem yargılanacak, tutuklanmasının faydası ne; amaç ceza kesmek değilse?” ifadesiyle durumu eleştirdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Karabay’ın tutukluluğunun adaletsiz olduğuna vurgu yaparak, “Beraat edeceğini bile bile peşinen cezalandırılması kabul edilemez” açıklamasını yaptı.

Bu olay, Türkiye'de gazetecilik mesleğinin karşı karşıya olduğu zorlukları ve basın özgürlüğü üzerindeki baskıları bir kez daha gözler önüne serdi. Gazetecilere yönelik tutuklamalar, ülkedeki demokratik değerlere ve ifade özgürlüğüne büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Furkan Karabay’ın durumu, gazetecilerin bağımsızlıklarını tehlikeye atan bir başka örnek olarak kayıtlara geçti.