İSRAİL HAPİSHANELERİNDE KORKUNÇ İŞKENCE ARACILARI KULLANILIYOR

Filistinli esir Muhammed Şakir Mealla, İsrail hapishanelerinde geçirdiği 22 yıl 11 ay süresince yaşadığı işkenceleri anlattı. 23 yıl hapis cezası alan Mealla, özellikle 7 Ekim 2023'ten itibaren sistematik işkence uygulamalarının arttığını vurguladı. Mealla, hapishane koşullarında temel insan haklarından ve sağlık hizmetlerinden yoksun bırakıldıklarını belirtti. "Bizim temel davamız, buzul dayanıklılığı göstermekti. Sonunda özgürlüğü kutluyoruz," dedi.

SON YILLARDA KORKUDAN UYUMADIK

İsrail'in yüksek güvenlikli Gilboa Hapishanesi'nden kaçtıktan sonra yakalanan Filistinli esir Mahmud Faysal da 22 yıl mahkumiyet aldıktan sonra özgürlüğüne kavuştuğunu aktardı. Faysal, hapiste geçirdiği süreci tanımlayarak, "Bizler karanlık bir kabirdeydik. Elhamdülillah, zalim hapishaneden kurtulduk. Sağlık hizmetlerinden ve gıdadan mahrumdik. Son bir buçuk yıldır, tok ve korkusuz uyumadık; başımızı ellerimizin arasına almadan yatmadık. Bu, bizim irademizi kırmaya yönelik bir çabaydı," ifadelerini kullandı.

Faysal, Gazze halkının direnişine de teşekkür ederek, "Onların fedakarlığına saygı duyuyorum. Sizler devrimin kıvılcımısınız," dedi.

Filistin'in Allah'tan şehitlerine rahmet ve yaralılarına şifa dilendiğine dikkat çeken Faysal, esirlerin özgürlükleri için dua etti. Beytullahim kentinden olan esir Halil el-Musellem de uzun yıllar süren hapis sürecinin ardından özgürlüğünü kazanmanın sevinç içinde olduğunu anlattı.

AİLEM VE SEVDİKLERİMLE BİR ARADA OLMAK BÜYÜK BİR NİMET

Musellem, 23 yıl hapis yattıktan sonra yeniden ailesiyle ve sevdikleriyle bir araya gelmenin büyük bir nimet olduğunu vurguladı. Gazze halkının sabrına ve mücadelesine hayran kaldığını belirten Musellem, bu mücadelenin sonuçlarını görmelerini temenni etti.

Son dönemde hapishanelerde zorlu koşullarla karşılaştıklarını ve bunun yanı sıra işkence gördüklerini ifade eden Musellem, aç bırakıldıklarını ve vahşi saldırılara maruz kaldıklarını dile getirdi. Bu zorluklara rağmen inançlarını kaybetmediklerini ve Filistin halkının kendilerine olan destekleri sayesinde bu zorlukların üstesinden geldiklerini bildirdi.

Filistinli esirlerin yaşadığı zulmün, dünya kamuoyunun dikkatini çekmesi gerektiği vurgulanırken, bu durumun uluslararası insan hakları bağlamında sorgulanması gerektiği ifade ediliyor. Filistinli esirlerin hikayeleri, işkence ve insan onuruna aykırı muamelelerin sona ermesi için verilen mücadelenin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.