İş

FED, 1995'teki Ekonomik Patlamanın İzinden Gidiyor!

2024-09-22

Amerikan Merkez Bankası (FED), geçtiğimiz hafta 50 baz puanlık faiz indirimine giderek önemli bir döngüyü başlattı. Ekonomistler, FED'in gelecek iki toplantısında 25’er baz puanlık daha bir indirim yapmasını bekliyor.

Bu durum, hem ekonomi hem de hisse senedi piyasaları için umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Özellikle TS Lombard'tan Dario Perkins, FED'in faiz oranı stratejisinin geçmişte de başarılar getirdiğini vurguladı.

1995 yılına atıfta bulunarak, o dönemde de FED’in faiz oranlarını yüzde 6'dan yüzde 4,75'e kadar indirdiğini, bu adımın durgunluğu önlediğini ve ardından ekonomik büyümeyi tetiklediğini ifade etti. Hızlı büyüme ile birlikte, 3 yıl içinde büyüme hızının yüzde 4.4'ten yüzde 5’e çıktığını belirtti.

Perkins ayrıca o dönemde S&P 500 endeksinin yüzde 125 oranında arttığını hatırlatarak, mevcut durumda FED’in benzer hareketleri yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Dario Perkins, "Derin bir durgunluk tehdidi bulunmuyor. Görüşlerimize göre bu faiz indirim döngüsü, Alan Greenspan dönemindeki 'yeniden ayarlanma' ile benzerlik gösterecek. Eğer ABD işgücü piyasası beklediğimizden daha kötüye giderse ve FED hedefinin gerisinde kalırsa bile, büyük bir durgunluk riski görmüyoruz" dedi.

Perkins, "Yumuşak iniş hala olasılık dahilinde. FED’in hedefe ulaşmama riski mevcut olsa da, sonuçların yönetilebilir olacağını düşünüyoruz. Hafif bir durgunluktan daha kötü senaryolar öngörmek zor" şeklinde ekledi.

Ekonomik analistler, FED'in bu hamlesinin sadece ABD ekonomisini değil, küresel piyasalara da pozitif yansıma gerçekleştireceğini öngörüyor. Yatırımcıların, bu gelişmeler ışığında kararlarını gözden geçirmeleri ve risk yönetim stratejilerini yeniden değerlendirmeleri bekleniyor. Sadece FED’in kararları değil, ticaret savaşları, jeopolitik gerginlikler ve enflasyon gibi faktörlerin de piyasa üzerinde etkili olacağı ön görülüyor.

Peki, bu süreçte genç yatırımcılar ne yapmalı? Uzmanlar, dikkatli ve stratejik bir yaklaşım sergilemenin önemini vurguluyor. Analizlere göre, doğru adımlar atıldığında, bu dönemin kazandırıcı bir fırsat olarak değerlendirilebileceği düşünülüyor.