DIŞ HABERLER SERVİSİ- ABD'nin eski Başkanı Barack Obama'nın koruma ekibinde görev alan bir gizli servis ajanı, eski kız arkadaşı Koryeah Dwanyen tarafından kaleme alınan bir kitapta, şok edici itiraflarda bulundu. 28 Ekim'de yayınlanan "Undercover Heartbreak: Memoir of Trust and Trauma" adlı kitapta, ajan o dönemki kız arkadaşını etkilemek için evin fotoğraflarını göndermekle kalmayıp, Obamalar evde yokken villayı gezmeyi de önerdiği belirtiliyor.

Kitapta “Dale” takma ismiyle anılan koruma, sevgilisine, "Kimse bilmeyecek, eğer bir şey olursa, başı derde girecek olan benim." şeklinde bir cümle kurarak, etik kuralları çiğnediğini itiraf ediyor. Ayrıca Dwanyen, ajanla birlikte eski First Lady Michelle Obama'nın banyosunda vakit geçirmeyi de önerdiğini itiraf ediyor. "Michelle Obama'nın banyosunda birlikte olmalıyız. Banyonun aynası bir kulüp gibi oldu,” şeklinde ifadeler yer alıyor.

Kitapta yer alan bu iddiaların ardından, ABD Gizli Servisi sözcüsü ABC News'e yaptığı açıklamada olayın gerçek olduğunu ve ilgili ajan hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. 6 Kasım 2022 tarihinde, izinsiz bir şekilde bir koruma görevlisinin konutuna bir kişiyi sokması nedeniyle ajan işten çıkarıldı.

Gizli Servis sözcüsü, "Olay sırasında korumalarımız orada bulunmasa da, bu eylemler protokollerimizin, korumalarımızın güveninin ve savunduğumuz her şeyin kabul edilemez bir ihlalidir" ifadelerini kullandı.

Dwanyen, ayrıca, koruma ajanını çift hayatı sürmekle de suçladı. Ajan, Massachusetts'in lüks adasında, Obama ailesinin korumasını gerçekleştirdiği dönemde evli olduğunu gizliyordu. Bu durumu açıklığa kavuşturduktan sonra, eski ajanın hala evli olduğu ortaya çıktı.

Sonuç olarak, bu olay sadece ABD'nin en yüksek güvenlik protokollerinin ihlalini değil, aynı zamanda kişisel etiklerin de ne denli sorgulanır hale geldiğini gözler önüne seriyor. Gizli Servis'in profesyonelliği ve güvenilirliği sorgulanır hale gelirken, eski First Lady'nin isminin bu tür skandallara dahil edilmesi, kamuoyunu bir kez daha şaşkına çevirdi. Bu tür skandalların gelecekte yaşanmaması umuduyla, güvenlik protokollerinin daha da güçlendirilmesi gerektiği anlaşılıyor.