Suriye'deki geçici yönetimin İçişleri Bakanlığı'nın Şam'da açtığı kimlik tespiti ve uzlaşma merkezleri büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Subay Velid Abdurabu, bu merkezlere eski rejim askerleri, polisler ve kamuoyunda "şebbiha" olarak bilinen paramiliter unsurların da başvurduğunu belirtti.

Abdurabu, ‘Buralara gelen herkes, üzerlerindeki zimmetli silah ve araçları teslim ediyor. Verilen üç aylık geçici kartla kimliklerini ispatlayabiliyorlar’ diye konuştu. Şam’daki merkezlere her gün yaklaşık 1200 ile 1500 kişinin başvurduğunu ifade etti.

‘Suriye’nin evlatları’ olarak tanımladığı bu kişilerin, eğer kan dökmedilerse normal hayatlarına dönebilme umudunun olduğunu ekledi. Ancak bazıların silahlarını halka karşı kullandığını ve buna rejim tarafından sınırsız güç verildiğini vurguladı.

‘Yeni bir başlangıç yapmak ve yeni bir Suriye inşa etmek istiyoruz’ diyen Abdurabu, silahlarını teslim etmeyenlerin tehdit oluşturmayı sürdüreceğine de dikkat çekti. ‘Bu fırsatı kaçırmasınlar’ dedi ve eğer teslim olmazlarsa halk ya da hükümete karşı yasadışı işlerde kullanacakları konusunda uyarıda bulundu.

Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli konu ise, teslim olan askerlerin yerel halkla bütünleşme çabaları ve bunun, Suriye’nin geleceği açısından yaratacağı etkiler. Uzlaşma çabaları, sürdürülebilir bir barış için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, geçmişteki olayların gölgesinde kalmamaları için bu sürecin dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor.

Suriye'deki bu kriz ortamında, barış ve istikrar arayışında atılacak her adım büyük bir önem taşıyor. Esad rejimi tarafından yönetilen ‘şebbiha’ unsurlarının uzlaşma merkezlerine katılımı, hem kendileri hem de halk için bir dönüşüm fırsatı sunuyor.