Ertuğrul Özkök

Son dönemde dikkat çeken bir sergi ile tanıştım. Farklı malzemelerle yapılan eserler arasında en dikkat çekeni, tek parça denim kumaşından oluşturulan tuvaldi. Sanatçı Ian Berry’nin bu yaratımları, sadece kot pantolonlardan yapılan kesilmiş parçalarla oluşturulmuş, adeta bir patchwork harikasıydı.

Los Angeles'taki bir otelin havuzuna ilişkin eseri, uzaktan bakıldığında bir tablo, yakından bakıldığında ise çeşitli jean parçalarından oluştuğu anlaşılan ilginç bir kompozisyon sunuyor. Ian Berry’nin eserleri, sanat dünyasında tek rakibi olan Türk sanatçısı Deniz Sağıdıç ile karşılaştırıldığında, onun çok daha taklitçi olduğunu iddia ediyor.

Sanatçının İstanbul’daki sergisi, Nişantaşı'ndaki Kalyon Kültür merkezinde açıldı. Berry, tarihsel ve kültürel özellikleri denimle bir araya getiriyor. Örneğin, Beatles’ın efsanevi albümü 'Sgt. Pepper’s'ı denim parçalarla yeniden yorumlamış. Bu eserler, hem nostaljik hem de modern bir üslup taşıyor.

Serginin açılışında Cemal Kalyoncu, sanatçının eserleri hakkında bilgi verirken, ünlü bir restoran grubuna ait buluşmalarını da paylaşmayı ihmal etmedi. Kalyoncu, serginin değerini ve İstanbul’un sanat sahnesine katkısını vurguladı. Ayrıca, Kalyon Holding’in kültürel projelere özellikle önem verdiğini ve bu projelerin yerel topluluklara fayda sağladığını belirtti.

Kalyoncu, geçen dönem Kılıçdaroğlu'na karşı açtığı davalardan bahsetti, 400 bin lira tazminat kazandığını fakat icraya gitmediğini de ekledi. Bunun büyük bir cesaret örneği olduğunu ifade etti.

Öte yandan, Kalyoncu, Türkiye’deki otoyol projelerindeki sıkıntıları da gündeme getirdi. Yabancı plakalı araçların ödemelerde yarattığı kayıplar, şirketler için büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Bu durum, Kalyoncu’nun şirketinin yaklaşık 20 milyon dolarlık kayba neden olduğunu ortaya koyuyor.

Ayrıca, Kalyoncu ailesinin sokak hayvanlarına yönelik yaptığı çalışmalar da dikkat çekiyor. İstanbul Havaalanı çevresindeki sokak köpekleri için özel barınaklar kurarak, hayvanların bakım ve sağlık durumlarını iyileştirme çabaları içinde olduklarını belirtti. Bu gibi projeler, toplumda hayvan hakları bilincinin artmasına katkı sağlıyor ve Kalyoncu, ailesinin bu konudaki hassasiyetini vurguladı.

Sonuç olarak, sergi sadece bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci taşıyan bir proje olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizin kültür ve sanat hayatına katkılar sunan bu tür sergilerin artması, İstanbul'un uluslararası sanat sahnesinde daha fazla görünür olmasını sağlayacaktır.