Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 79. oturumu, geçtiğimiz gün ABD'nin New York kentinde yapıldı. Toplantıda konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seyahat dönüşü Türk gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, NATO üyesi olan Türkiye'nin BRICS üyesi olmasına yönelik yabancı basındaki eleştirilere şu sözlerle yanıt verdi: "BRICS ve ASEAN’da yer almamız, buralarda görünmemiz, bölgelerin aritmetiğini de değiştirecek. Orta Asya, Rusya, Baltık bölgesi ya da Uzak Doğu ile olan ilişkilerimizin yanı sıra Kıta Avrupası ve Amerika ile de bağlarımızı ele almalıyız. Arap coğrafyası ve Körfez ülkeleriyle köklü bir geçmişimiz olduğunu unutmamak gerekiyor. Afrika ile de yakın ilişkilerimiz mevcut. On binlerce yıllık geçmişimiz, çok çeşitli bir ortaklık mimarisi oluşturulması için teşvik ediyor.

Erdoğan, muhalefetin anayasa tartışmalarına dair söylemlerinin yetersiz olduğunu belirterek, "Biz Cumhur İttifakı olarak bu konuda kararlıyız. Türkiye'yi çağın gereklerine uygun, sivil ve özgürlükçü yeni bir anayasa ile hazırlamadan ileriye gidemeyiz. Başka bir tasarı geliştirmenin peşindeyiz. Bu noktada gençlerimizin geleceğini inşa edecek bir vizyoner anayasa anlayışına ihtiyacımız var,” dedi.

Bununla birlikte YPG/PKK'nın Suriye’deki varlığına ve ABD destekli terörist gruplara karşı savaşın önemine de dikkat çekti. “Ülkemiz, bu çeşitlenmeyi göz ardı etmeden, taahhütlerini yerine getirmek zorunda,” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Kılıç meselesi hakkında da "militarist bir yaklaşımla değil, hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde çözüleceğine inandığını" belirtti ve konunun neticelendirilmesi için gereken adımların atılacağını ifade etti.

ABD seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Gelen seçimlerin, Türkiye-ABD ilişkilerine olan etkilerine göre yeni bir yol haritası oluşturmamız gerekiyor. Umut ediyorum ki bu seçim Türkiye için yeniden bir fırsat doğurur," dedi.

Ekonomik değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, "Zor dönemleri geride bıraktık. Enflasyonu dizginlemeye başladık ve kalıcı bir dezenflasyon sürecine girdik. Vatandaşlarımız enflasyondaki bu gerilemeyi hissetmeye başladı ve önümüzdeki dönemde daha hızlı bir şekilde bunu görecekler," dedi. Ayrıca fırsatçılıkla mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.

Sonuç olarak, Erdoğan’ın açıklamaları, sadece Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki konumunu değil, aynı zamanda iç politikada izlenecek stratejileri de kapsayan geniş bir perspektif sunuyor.