
Emine Erdoğan'ın Vicdan Diplomasisi
2025-08-26
Yazar: Ali
Bir Milletin Acı Hikayesi
Dünya, bir millet sistematik olarak yok edilirken sadece rakamlarla konuşuyor. Vicdan sahibi herkes, bu kolektif çaresizliğe gömülmüş bir şekilde bekliyor. Ve bu çaresizliğin en acı yükü, masum çocuklar üzerinde. Onlar, belki sözlere dökemiyorlar ama donuk ve boş bakan gözlerinde en büyük soruyu taşıyorlar: "Neden kimse bizi kurtarmıyor?"
Emine Erdoğan’ın Önceki Çabaları
Emine Erdoğan'ın Melania Trump'a yazdığı mektubu okurken, aklımda onun önceki çabaları beliriyor. 2011 yılında, Somali kuraklık ve açlıkla boğuşurken dünya sessizdi. Bu dönemde, Emine Erdoğan, henüz Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraber Mogadişu'ya giden ilk ve tek first lady oldu. O anların önemini, BBC'deki bir haberde ‘Alışılmadık Bir Aşk Hikayesi’ başlığıyla bulabilirsiniz.
BBC, o dönemdeki durumu şöyle anlatıyor: "O zaman Başbakan olan Erdoğan, Somali’ye gelen diğer yabancı liderler gibi olmaktan kaçındı. Sokaklarda dolaşarak halkla temas kurdu. Somalililer, Erdoğan’ın çocuklarla olan yakınlığını hâlâ hatırlıyor ve ona duydukları sevgiyi dile getiriyorlar. O an, Erdoğan sadece bir lider değil, çocuklarının acılarını paylaşan bir anne figürüydü."
2017'de Arakan'a Yapılan Ziyaret
2017'de, Emine Erdoğan çok önemli bir insani adım atarak, oğlu Bilal Erdoğan ile birlikte Arakan’a giderek Rohingyalı Müslümanların sesini duyurmak için yola çıktı. Myanmar ordusunun zulmünden kaçarak Bangladeş sınırındaki mülteci kamplarına sığınan bu insanların acılarını yerinde görmek üzere, Cox's Bazar’daki kamplara giren ilk ve tek first lady oldu.
O kamplarda, binlerce kadının ve çocuğun gözlerindeki çaresizlikle karşılaşan Emine Erdoğan, "Hepimizin çocukları var, onun için buradayım" diyerek kalpten bir bağ kurdu. Bu, yalnızca bir diplomatik açıklama değil, kalpten yükselen bir çağrışım ve diğer annelere karşı bir dayanışma ifadesiydi. Dünya bu trajediyi göz ardı ederken, yine en ön safta yer almayı seçti.