Ekim Ayında Unutulmaz Sinema Deneyimleri Bizi Bekliyor!
2024-09-28
Yazar: Elif
Ekim ayı sinema tutkunları için heyecan verici bir dönem olarak geliyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (IKSV) tarafından düzenlenen Filmekimi, sinemaseverleri 4-13 Ekim tarihleri arasında İstanbul'da, 10-13 Ekim'de Diyarbakır'da, 17-20 Ekim'de Ankara'da ve 24-27 Ekim'de İzmir'de buluşturacak. Festival, Cannes, Venedik, Sundance ve Toronto gibi prestijli festivallerde dünya prömiyeri yapılan yeni ve ödüllü filmlerle dolu. Sinema yazarları Uğur Vardan, Esin Küçüktepeşinar ve Olkan Özyurt, festivalin en dikkat çeken yapımlarını yorumladı.
’OSCAR ADAYI YAPIMLAR’
**Yandaki Oda (The Room Next Door), 107 dk** Uğur Vardan, bu filmi “Pedro Almodóvar'ın ustalık eseri. İlk İngilizce uzun metraj filmi olan bu yapım, Venedik Film Festivali’nde ‘Altın Aslan’ ödülüne aday oldu,” şeklinde tanımlıyor. Olkan Özyurt ise, “Oscar ödüllerinde adını çok sık duyacağız,” diyor.
’KALP BURUCUCU BİR HİKAYE’
**Dünyanın Sonuna Üç Kilometre (Three Kilometers to the End of the World), 105 dk** Esin Küçüktepeşinar, Romanya sinemasının bu gerçekçi ve duygusal yapımının, “mahalle baskısı, inkâr ve gençlerin yok oluşunu” ele aldığını belirtiyor. Kendisi, “Dünya bazen gerçekten küçük bir köyden ibaret,” vurgusunu yapıyor.
’UMUT VE DOSTLUK TEMASI’
**Bir Salyangozun Anıları (Memoir of a Snail), 94 dk** Uğur Vardan, Adam Elliot’ın bu yapımının “yaşlı ve yalnız bir kadın olan Pinky ile Grace'in dostluğunu anlattığını” ifade ederken, Olkan Özyurt “Bu film aslında hayata dair birçok şeyi sorguluyor,” şeklinde ekliyor.
‘SİNEMADA YENİ BİR SOLUK’
**The Brutalist, 215 dk** Yönetmen Brady Corbet’in bu film, “Görsel olarak etkileyici bir yapıt ve Venedik Film Festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü kazandı,” diyor Uğur Vardan. İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD’ye göç eden bir mimarın öyküsünü konu alıyor.
'EGZOTİK DANS VE TRAJİKOMİK HİKAYE’
**Anora, 138 dk** Sean Baker imzalı Anora, egzotik bir dansçının ve bir Rus oligarkının veliahtı arasındaki trajikomik bir ilişkiyi irdeleyen bir film. Olkan Özyurt, “Altın Palmiye ödülünü kazanması, bu filmi izlemek için yeterli bir sebep,” diyor.
‘FEMİNİST AÇILIM’
**Aydınlık Hayallerimiz (All We Imagine As Light), 114 dk** Hint sinemasının dikkat çeken isimlerinden Payal Kapadia'nın bu ilk kurmaca filmi, feminist bir özgürleşme hikayesini izleyicilere sunuyor. Esin Küçüktepeşinar, “Ruhlara dokunan, derin bir film,” şeklinde yorumluyor.
‘YENİLİK ARAYIŞI’
**Cevher (The Substance), 140 dk** Bir aerobik yıldızı, yaşlılık nedeniyle işten çıkarılmasının ardından gizemli bir maddenin hiçbir şeyin olmadan daha iyi bir versiyonunu sunabileceğini öğreniyor. Uğur Vardan, “Demi Moore'un başrol oynadığı film gençlik iksiri meselesine çarpıcı bir eleştiri getiriyor,” diyor.
‘MEDİTASYON HİKAYESİ’
**Vermiglio, 119 dk** Esin Küçüktepeşinar, bu filmin ‘ataerkil yaşamın ritmini ve kadınların toplum içindeki yerini sorguladığını’ belirtiyor. “Zarif ve meditasyon dolu bir anlatıma sahip,” diyor.
‘GÜNÜMÜZ İRAN’INI GÖSTERİYOR’
**Kutsal İncirin Tohumu (The Seed of the Sacred Fig), 166 dk** Bu film, bir hakimin kaybolan silahı yüzünden yaşadığı paranoia ve ardından gelişen olayları konu alıyor. Olkan Özyurt, “Mohammad Rasoulof’un bu filmi yüzünden hapis cezası aldı ve sürgün edildi. Günümüz İran’ının çarpıcı bir portresini sunuyor,” diyor.
‘MUZİP BİR MACERA’
**Büyük Yolculuk (Grand Tour), 129 dk** Portekizli yönetmen Miguel Gomes'in altıncı uzun metrajlı filmi, izleyicilere muzip ve devasa bir macera sunuyor. Esin Küçüktepeşinar, “Gomes, özgün ve etkileyici bir eser yaratıyor,” şeklinde değerlendiriyor.
Ekim ayı, sinema dünyasının önemli sırlarını ve deneyimlerini keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat sunuyor!