11 bin vatandaşı olan ada devleti Tuvalu, iklim değişikliği nedeniyle 100 yıl içinde sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Bu aşamada Tuvalu hükümeti, ülkenin kültürel mirasını ve vatandaşlarının yasal haklarını korumak için çığır açan bir projeye yönelerek "Dijital Ulus" oluşturma yoluna gitti.

Projeyle birlikte, Tuvalu hükümeti, ülkenin doğal güzelliklerini, mimari yapılarını ve sosyal dokusunu dijital ortama taşımayı hedefliyor. Bu sayede, Tuvalu'nun metaverse denilen sanal dünyada yaşatılması amaçlanıyor. Bu adım, yalnızca kültürel değerlerin korunmasına değil, aynı zamanda Tuvalu vatandaşlarının sosyal ve hukuki haklarını sağlamaya da yöneliktir.

Tuvalu, dijital pasaportlar oluşturarak ulusun yönetim faaliyetlerine devam edilmesini planlıyor. Bu dijital pasaportlar, vatandaşların seçimlerde, referandumlarda, doğum, ölüm ve evlilik kayıtlarında dijital olarak işlem yapmalarına olanak tanıyor. Böylelikle, fiziksel varlıklarını kaybetseler bile, Tuvalu vatandaşlarının kimlikleri ve hakları sanal ortamda sağlanmış olacak.

Tuvalu, topraklarını kaybetmesi durumunda vatandaşlarının geleceği hakkında da önemli adımlar atıyor. Avustralya ile yapılan anlaşma çerçevesinde, Tuvalu vatandaşlarına "onurlu hareketlilik" sağlanarak Avustralya'ya göç imkanı tanınacak.

Bu durum, Tuvalu'nun varlığını dijital ortamda sürdürmenin yanı sıra, uluslararası arenada geçerliliğini koruma çabalarını پیچleştiriyor. Ayrıca, Tuvalu'nun topraklarını kaybetmesi, uluslararası hukuk açısından devlet olarak tanınırlığı ile ilgili de önemli riskler taşıyor. Uluslararası hukuk, bir devletin varlığı için belirli topraklara sahip olmayı şart koşuyor. Bu nedenle, Tuvalu hükümeti, iklim değişikliği nedeniyle topraklarını kaybetme riskine karşı uluslararası alanda takdir edilme çabalarını sürdürüyor.

Oxford Üniversitesi'nden Profesör Guy S. Goodwin-Gill ve Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden Profesör Donald Rothwell, Tuvalu'nun dijital varlığını sürdürme hedeflerini değerlendirdi. Profesör Goodwin-Gill, "Bir ülkenin devlet olarak varlığının sona ermesi, diğer ülkelerin yaklaşımına bağlı olacaktır," dedi.

Dijital ulus projesi ile Tuvalu, sadece sular altında kalmaya karşı bir önlem almakla kalmıyor, aynı zamanda dijital dünyada bir varlık olarak kimliğini koruma mücadelesi veriyor. Peki, Tuvalu'nun bu çabaları diğer adalar ve ülkeler için ne gibi örnek teşkil edebilir? Yakın gelecekte başka devletler de benzer dijital dönüşümlere adım atabilir mi? İşte bu sorular, küresel ısınmanın etkileri altında şekillenecek yeni dünyamızın önemli dinamiklerinden biri olacak!