Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra 8 Eylül'de Efertutmaz Deresi yatağında cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran davasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Narin’in cesedinin bulunduğu gün, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, yoğun bir şekilde sürmektedir. Narin’in amcası Salim Güran’ın otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunması, bu davada kritik bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, cesedi taşımakla suçlanan Nevzat Bahtiyar'ın itirafı, davanın seyrini değiştirecek nitelikte.

Narin’in annesi Yüksel Güran ve kardeşi Enes Güran’ın da dahil olduğu 12 kişi tutuklandı. Bu kişilerin dört tanesi hakkında dava açıldı ve yargılama süreci başladı. Diğer sekiz kişi üzerindeki soruşturma ise halen devam etmekte ve yakında onların davalarının da açılması beklenmektedir.

Tutuklu sanıkların Diyarbakır'daki altı ayrı cezaevine dağıtıldığı bilgisi veriliyor. Nevzat Bahtiyar ve amca Salim Güran, 'yüksek güvenlikli' cezaevinde tutulurken, diğer sanıklar farklı cezaevlerinde yer alıyor. Ancak, tutuklular arasında herhangi bir iletişim kurma olanağı bulunmamakta. Sanıkların tek kişilik hücrelerde kalmaları ve odalarda televizyon olmaması, cezaevindeki yaşam şartlarının ne denli zorlu olduğunu gösteriyor.

Ayrıca, cezaevindeki tutukluların haftada sadece 30 dakika telefon görüşmesi yapma hakları var. Ancak, açık görüş yapamıyorlar ve sadece isim verdikleri kişiler tarafından belirlenen günlerde ziyaret edilebiliyorlar. Ziyaret saatlerinin çakışmaması için tedbirler alınıyor. Sanıkların avukatları ise istedikleri zaman cezaevine gidebiliyorlar.

Cezaevinde tutulan sanıkların harcama limitleri haftada 3,500 lira ile sınırlıdır. Bunun yanı sıra, cezaevinin kantininden aldıkları ürünleri nakit olarak yanlarında bulunduramazlar. Kantinde buzdolabı, semaver gibi ihtiyaçlarının karşılanması da mümkün. Şu ana kadar sanıklar arasında herhangi bir disiplin sorunu yaşanmadığı belirtiliyor.

Cezaevinde güvenlik önlemleri kapsamında, her mahkumun yaşam alanı kameralarla izleniyor. Ancak, yatak alanlarının ortak olduğu koğuşlarda kameralar bulunmuyor. İnfaz koruma memurları üzerindeki yaka kameraları sayesinde, tutuklularla her teması kaydediliyor, bu da olası kötü muamele vakalarına karşı bir güvence sağlıyor. Tüm bu önlemler, Narin Davası'na yönelik kamuoyundaki dikkat çekici sürecin daha şeffaf ve adil bir şekilde ilerlemesine hizmet ediyor.

Gelişmelerin yakından takip edildiği bu davada, adalet önünde hesap vermek için bekleyen sanıkların gelecek duruşmaları büyük bir merakla bekleniyor. Bütün gözler, bu trajik olayın ardından dile getirilen adalet arayışına çevrildi.