ABD'nin seçimle belirlenen başkanı Donald Trump'ın dış politikasında önemli isimlerin atamaları ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı koltuğu için Florida Senatörü Marco Rubio'nun adı geçerken, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak da Florida Kongre Üyesi Mike Waltz belirlenmiş gibi görünüyor. Ayrıca Trump, eski Arkansas Valisi Mike Huckabee'yi ABD'nin yeni İsrail Büyükelçisi olarak aday gösterdi.

Mike Waltz, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atanması ile dikkat çekiyor. 27 yıl boyunca ABD ordusunda görev yapmış olan Waltz, Afganistan işgali de dahil olmak üzere birçok operasyona katıldı ve Özel Kuvvetler'de 'Yeşil Bereli' olarak görev aldı. Ancak, Waltz’ın YPG/PKK’ya olan desteği, uluslararası ilişkilerde tartışma yaratan bir konu. Waltz, YPG/PKK için 'İsrail'den sonra Ortadoğu'daki en iyi müttefikimiz onlar' dedi ve ABD'nin Suriye'den çekilmesini 'stratejik bir hata' olarak nitelendirdi.

Öte yandan, Waltz, 2019'da Türkiye'nin Suriye’ye yönelik başlattığı sınır ötesi operasyon sonrasında Türk ordusunun Suriye’yi işgal ettiğini öne sürdü ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, kabine üyelerine ve savunma sanayi satışlarına yaptırımlar uygulanması için yasa teklifi sundu. YPG/PKK'ya özel vize verilmesi çağrısında bulunarak Amerika ile 'omuz omuza savaşan' bu gruba destek verdi.

Rubio, Trump'ın Dışişleri Bakanı olarak atanması beklenen isimlerden biri. Rubio, Suriye’den çekilme kararının hata olduğunu sıkça dile getiren bir politikacı. 2019 yılında, 'Kürt müttefiklerimizi terk etmek, Suriye’nin ötesinde ciddi sonuçlar doğuracak ciddi bir hatadır' dedi. Eğer Rubio, Dışişleri Bakanı olursa, ABD tarihindeki ilk Latin kökenli Dışişleri Bakanı unvanını alacak.

Ukrayna-Rusya savaşında da tarafsız kalmayı bekleyen Rubio, ancak müzakerelerin gerekli olduğunu vurguluyor. Bu yıl Ukrayna'ya yönelik yardım paketleri için 'hayır' oyu veren Cumhuriyetçilerden biri olarak dikkat çekti.

İsrail politikaları konusunda hem Rubio hem de Waltz, güçlü bir destekçi olarak öne çıkıyor. Rubio, Filistin cuntasının Gazze'de gerçekleştirdiği saldırılara karşı Hamas'ı suçlayarak, 'Bu insanlar vahşi hayvanlar' demişti. Waltz ise Biden yönetiminin İsrail’e uyguladığı baskıyı eleştirirken, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında petrol sahalarını hedef alması gerektiğini savundu.

Çin ile ilgili de oldukça sert bir duruş sergileyen Rubio ve Waltz, ABD'nin bu ülkeden gelen kritik minerallere olan bağımlılığını azaltmak için harekete geçmeyi planlıyor. Waltz, Çin'i 'ABD'ye yönelek varoluşsal tehdit' olarak nitelendirirken, Rubio, Uygur Türklerinin insan hakları ihlallerine karşı önlemler alınmasını destekleyen yasalar önerdi. Bu durum, Trump yönetiminin gelecekte uluslararası ilişkilerde çok daha sert ve sonuç odaklı bir yaklaşım benimseyeceği sinyallerini veriyor.