Dünya

Dev su markasına şok dava! Doğal kaynak suyu yerine kirli su mu satıyor?

2024-09-27

Dünyanın en büyük su markalarından biri olan Nestle, alarm verici bir durumla karşı karşıya. Türkiye'de de yoğun bir şekilde tüketilen Nestle’nin, kirli suları filtreleyerek doğal kaynak suyu olarak sattığı iddiaları gündeme geldi. Markaya karşı önemli bir dava açıldı.

Önceki davalarında hijyen kurallarına dikkat etmediği gerekçesiyle 2 milyon euro para cezasına çarptırılan Nestle, şimdi de kirli su sattığı iddialarıyla karşı karşıya. Yeni açılan davada, firmanın sağlıksız su kaynaklarını filtreleyerek pazarladığı iddialarıyla yargılanması için önümüzdeki günlerde mahkeme süreci başlayacak.

Bu iddialar, tüketici haklarını savunan Foodwatch isimli organizasyon tarafından gündeme getirildi. Foodwatch, Nestle’nin kirli suları yasadışı yöntemlerle filtrelediğini ve buna karşın bu suları doğal kaynak suyu olarak pazarladığını öne sürdü. Türkiye genelinde büyük bir tüketici kitlesine sahip olan Nestle, milyonlarca insanı bu iddialarla rahatsız etmiş durumda.

Ayrıca, iddialar arasında firmanın, doğal karbondioksitli su olarak satılan ürünlerinde sonradan karbondioksit eklediği ve suyu daha çekici hale getirmek için bu tür yöntemlere başvurduğu da yer alıyor. Filtreleme süreçlerinde ise, bazı zararlı maddeleri arıtmada demir sülfat gibi kimyasallar kullanıldığı öne sürülüyor.

Foodwatch, sadece Nestle için değil, diğer su markaları için de benzeri incelemelerin yapılmasını talep ediyor. Foodwatch Almanya Direktörü Chris Methmann, Nestle’nin yıllık 11.8 milyar euro kar elde ettiğini belirterek, bu cezaların firmanın kazançlarının yanında sadece kısa bir kayıp olduğunu vurguladı. Foodwatch ayrıca, Nestle dışında Cristaline markasının üreticisi Sources Alma hakkında da incelemeler yapılmasını istiyor.

Sonuç olarak, ne yazık ki birçok insan için günlük su tüketimi seçimi, sağlıklı ve güvenilir bir ürün bulmak oldukça zorlaşmış durumda. Zaten su, sağlığımız açısından hayati bir ihtiyaçken, bu tür skandallar güvenilir su kaynaklarını sorgulamamıza neden oluyor. Tüketicilerin bu konudaki hassasiyetlerinin artması ve hakkını aramaları gerekmektedir. Bu dava süreci, benzer durumların önüne geçilmesi adına önemli bir adım olarak görülebilir.