Bilim

Deniz Çayırları ve Mercanların Korunması: Fethiye ve Saros'tan Önemli Gelişmeler!

2024-12-25

Yazar: Mustafa

Mavi Nefes Projesi kapsamında, Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde deniz çayırları Posidonia Oceanica ile Saros Körfezi'nde deniz çayırları ve mercanlar üzerinde koruma, transplantasyon (ekim) ve izleme çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. 2024 yaz döneminde gerçekleştirilecek bu çalışmalarda, deniz altı biyolojik çeşitliliğin artırılması hedefleniyor.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü/Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Taşkın’ın öncülüğünde yürütülen Fethiye Göcek Koyu’ndaki projede, 'Koy ve Kıyılarda Deniz Çayı Posidonia Oceanica Deniz Çayırlarının İzlenmesi, Korunması ve Ekimi Projesi' kısa sürede önemli sonuçlar verdi. 9 farklı istasyonda yapılan çalışmalarda, Posidonia Oceanica türü deniz çayırlarının transplantasyonu ve yayılışı izlendi.

6 Mayıs – 6 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmalarda, ekimi yapılan fidelerin en az %70 oranında canlılığını koruduğu belirlendi. Bu proje kapsamında ayrıca Posidonia Oceanica çayırlarında tam 50 tür balık tespit edildi. Gelecek dönemde bu bölgedeki hedef, 10.000 fide transplantasyonu ile ekosistemin güçlendirilmesi. Ayrıca, bölgede yapılan çalışmalar sonucunda 1.545 deniz türü tespit edilerek biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik büyük adımlar atıldı.

19 Farklı Noktada 23 Dalış Gerçekleştirildi!

İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan’ın liderliğinde yürütülen 'Saros Körfezi Deniz Çayırı ve Mercan Koruma, Ekimi ve İzleme Projesi'nde 1 – 10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştiren çalışmalarda 19 farklı noktada 23 dalış yapıldı ve 382 türün varlığı tespit edildi. Sarı Gorgon kolonileri gibi biyolojik çeşitlilik açısından kritik habitatlar haritalandı ve raporda deniz çayırlarının karbon yutak alanı olarak iklim değişikliğiyle mücadelede üstlendiği öneme de vurgu yapıldı.

Hazırlanan ara raporlarda deniz çayırları ve mercanların yok olmasının başlıca nedenleri arasında kıyı yapılaşması, bilinçsiz çapalama, kirlilik ve deniz suyunun ısınmasıyla artan istilacı türler olduğu belirtildi. Bu veriler, deniz ekosistemlerinin korunmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Denizlerimizi korumazsak, önümüzdeki yıllarda bu güzel habitatların kaybolma riskiyle karşı karşıya kalabiliriz! Bu nedenle hem yerel halkın hem de turizmin bu konudaki farkındalığını artırmak hayati önem taşıyor!