Dan Brown’un Yeni Serüveni Başlıyor!

Sekiz yıl aradan sonra, Dan Brown, ünlü karakteri Robert Langdon'u bu defa son derece tehlikeli ve düşündürücü bir serüvene çıkarıyor. "Sırların Sırrı" adlı bu yeni roman, mistik mitler, tarihi sırlar, kuantum fiziği ve insan bilincinin derinliklerine inen sorularla dolu. Prag'ın görkemli atmosferinde başlayan bu sürükleyici hikaye, okuyucuları beklenmedik derinliklere götürüyor.

Brown'un Romanın Gizemi Üzerine Açıklamaları

Brown, Zoom üzerinden gerçekleştirdiği özel bir söyleşide, romanının çıkış noktasını şu şekilde özetliyor: "İnsan bilincinden daha büyük bir konu yok. Tüm hikayemiz, kim olduğumuzu ve evreni nasıl algıladığımızı şekillendiren bu mercek üzerinden geçiyor. Günümüzde bilim, bildiğimizi sandığımız her şeyi yeniden sorgulatıyor."

Merak Uyandıran Teoriler

Romanın merkezinde, insan bilincinin bedenden bağımsız olabileceğine dair tartışmalı bir teori bulunuyor. Brown, bu yeni yaklaşımını şöyle açıklıyor: "Beyin belki de sadece bir alıcıdır. Tıpkı güneşi merkeze koyduğumuzda tüm sistemi yeniden anlamamız gibi, bilinci 'beden dışı' bir modelle açıklamaya başladığımızda bambaşka kapılar açılıyor."

Hayat, Ölüm ve Varlık Üzerine Derin Sorular

Bu kapıların ardında, ölüm, yaşam ve varoluş üzerine yepyeni sorular bizi bekliyor. Brown, romanında din, bilim ve bilinç arasındaki ilginç bağlantıları da bizlerle paylaşıyor: "Dünyadaki tüm dinler, ölümden sonra bir hayat vaat ederken, bilim de benzer sorulara yöneliyor. Belki de düşündüğümüzden çok daha büyük bir bütünü kapsıyoruz."

Prag, Hikayenin Bir Karakteri Oluyor

Bu romanda Prag, sadece bir arka plan değil, hikayenin kendisine dönen bir karakter olarak yer alıyor. Gizli geçitlerden Golem efsanesine, tarihi kulelerden ölümün sınırındaki deneylere kadar uzanan bir maceraya tanıklık eden Langdon; akıl oyunları, ölümcül tehditler ve zamana karşı bir yarışı yaşarken aşk da kendisini bekliyor.

Kişisel Bir Yolculuk: Brown’un Duygusal Hikayesi

Brown, sekiz yıllık bu çalışmanın kendisi için çok kişisel bir yolculuk olduğunu vurguluyor. "Bu kitabı annemi kaybettikten sonra yazmaya başladım. Ölümün ne anlama geldiğini, bilinç dediğimiz şeyin nerede başlayıp nerede bittiğini anlamaya çalıştım," diyor yazar.

İstanbul'un Efsanesi ve Türk Okurları

Brown, Türk okurlarına da selam gönderiyor: "İstanbul’u hâlâ unutamıyorum. Yerebatan Sarnıcı’nı gördüğüm an, 'Cehennem' romanımın sonunu değiştirmek pahasına orayı hikayeye dahil etmiştim. Türk okuyucularıma sadece teşekkür etmek istiyorum; çok sadık, çok özel bir kitle."

Sıra Dışı Bir Roman ve Röportaj!

Dan Brown’un en çok konuşulacak romanı "Sırların Sırrı", okuyucularını büyülemeye hazırlanıyor. Oksijen dergisine verdiği özel röportajda, yazarın ilginç düşünceleri ve derin analizleriyle dolu bu sohbet, 12 Eylül Cuma günü Oksijen’de okuyucularla buluşuyor!