Turkcell, Türkiye'nin lider teknoloji şirketi ve mobil operatörü olarak, her adımında çevreye olan etkilerini göz önünde bulunduruyor. Sürdürülebilirlik, şirketin çatısı altında yer alan stratejilerden biri olarak iş süreçlerinin her aşamasında yer alıyor. Turkcell’in bu alandaki en güncel sloganı "Daha fazla bit, daha az watt." ile enerji verimliliğine vurgu yapılıyor.

Yenilenebilir enerji yatırımları, ekipman modernizasyonu ve optimizasyon çalışmalarıyla çevreye olumlu katkıda bulunmayı hedefleyen Turkcell, yalnızca çevre dostu adımlar atmakla kalmıyor, aynı zamanda enerji ihtiyaçlarını yönetmenin de öneminin bilincinde. Sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanma hedefiyle hareket eden şirket, kendi yenilenebilir enerji üretiminde de aktif rol oynuyor.

Finansman konusundaki adımları da dikkat çekiyor; Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile 50 milyon Euro tutarında 6 yıl vadeli yeşil kredi anlaşması imzalayan Turkcell, Bank of China ile de 30 milyon Euro değerinde bir yeşil kredi sözleşmesi imzaladı. Bu finansman, Turkcell'in yenilenebilir enerji projelerinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına büyük önem taşıyor.

Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, yapay zekanın sürdürülebilirlik çalışmalarındaki rolüne dair bilgiler vererek, şirketin dijital dönüşüm sürecinin hızlandığını ifade etti. Dijitalleşmenin enerji kullanımının iyileştirilmesine katkıda bulunduğu ve verimliliğin artırılmasında sağladığı çözümler nedeniyle yapay zekanın odak alanlarından biri olarak öne çıktığını belirtti.

Şirketin uluslararası alandaki başarısından da bahsedelim; Türkiye'de telekomünikasyon sektöründe sera gazı azaltım hedefleri SBTi tarafından onaylanan tek şirket konumundayız. Ayrıca, CDP İklim Değişikliği Programı'ndan A notu alarak en yüksek dereceyi elde eden Türkiye'deki tek teknoloji ve telekomünikasyon şirketi olduk.

2030 yılına kadar enerji tüketimimizi tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan sağlamak hedefindeyiz. 2050 yılına kadar ise net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı planlıyoruz. Bu hedef doğrultusunda, Türkiye'nin birçok ilinde kurulan güneş enerjisi santralleriyle birlikte, geçen yıl satın alınan Karadağ Rüzgâr Enerjisi Santrali ile de önemli adımları atmış bulunuyoruz.

Dijitalleşme unsurlarına da dikkat çeken Turkcell, nesnelerin interneti ve akıllı şebekeler ile şirketlerin enerji tüketimlerini gerçek zamanlı olarak izlemelerine ve optimize etmelerine olanak tanıyor. Bu da karbon emisyonunu azaltmak için önemli bir adım oluşturmaktadır.

Son olarak, Turkcell'in sürdürülebilirlik projeleri ve hedefleri gün geçtikçe uluslararası arenada daha fazla takdir topluyor. 2050 net sıfır hedefleri konusunda ise, bu alanda Türkiye’nin öncü şirketlerinden biri olmayı sürdürüyoruz. Sürdürülebilirlik bizim için yalnızca bir tercihten öte bir sorumluluk ve bu sorumlulukla hareket etmeye devam edeceğiz.