Bilim

Bu Fay Kırıldı Kırılacak! 250 Yıllık Periyot Sona Erdi, Prof. Dr. Naci Görür Uyardı: "Daha Tehlikeli Hale Geldi"

2025-01-19

Yazar: Ayşe

6 Şubat 2023 depremlerinin ardından, kırılmamış olan Yedisu Fayı'nın 250 yıllık sükunet döneminin sona ermesi büyük endişelere yol açtı. Uzmanların belirttiğine göre, fayın geçtiği noktalarda depreme hazırlık çalışmaları hızla sürdürülüyor. Ancak, bu süreçte bölgede büyük bir depremin olması olasılığı da giderek artıyor. Prof. Dr. Naci Görür, "Bu ülkede yakın bir zamanda deprem olacaksa burada olma ihtimali çok fazla" diyerek, risklere dikkat çekti.

Geçtiğimiz yıl Bingöl'de yapılan kazılarla, fay hatlarının deprem üretme potansiyeli hakkında belirli ölçümler yapılmaya başlandı. Uzmanlar, Yedisu Fay'ı üzerinde durarak, yapılacak çalışmaların önemine vurgu yapıyor.

"ÇOK CİDDİ ENDEŞE EDİYORUZ"

Prof. Dr. Görür, katıldığı bir televizyon programında bilim insanlarının deprem dirençliliği üzerinde durduğunu belirterek, Türkiye'nin doğu kesiminde Yedisu Fayı'nın aktif hale gelmesi konusunda ciddi endişeler taşıdıklarını ifade etti. "Biz bilim insanları olarak bu bölgedeki riskleri bildiğimiz için üzerimize düşeni yapmak zorundayız." dedi.

'YEDİSU FAYI' UYARISI: "PERİYOT DOLDU"

Prof. Görür, Yedisu Fay'ındaki deprem tekrarı periyodunun dolduğuna dikkat çekerek şu şekilde konuştu:

"Bu fay 250 yılda bir hareket eder. En son deprem 1790'larda oldu. Bu bölge şu anda deprem üretmeye çok yakın. 1939 Erzincan depremi meydana geldiğinde bu kesim kırılmamıştı. Ancak artık kırılmaya çok hazır ve daha tehlikeli hale geldi."

"YAKIN ZAMANDA BURADA DEPREM OLMA İHTİMALİ FAZLA"

6 Şubat depremleri, bölgeye enerji transfer etti ve bu nedenle yakında büyük bir depremin meydana gelmesi olasılığı arttı. Prof. Görür, "İhtimali yüksek olan yerleri insanlara bildirmek zorundayım" dedi.

"YILLARCA UYARDIK, DİNLENMEDİLER"

Prof. Görür, yıllarca “Maraş'a, Malatya'ya, Hatay'a dikkat edin” diye uyardıklarını, ancak bu çağrılara kulak verilmediğini kaydetti. "Bütün raporlarımızı ilgili devlet yetkililerine ilettik fakat hala yeterli önlem alınmadı. Biz bilim dünyası olarak ne yapmalıyız?" şeklinde içten bir eleştiride bulundu.

Unutulmamalıdır ki, depremler önlenemez fakat ona hazırlıklı olmak mümkündür! Bu bağlamda, devletin ve toplumun yapması gerekenler üzerine bir an önce düşünülmelidir. Yukarıda belirtilen uyarıları dikkate almak, olası bir felaketin etkilerini en aza indirebilir!