Bilim

Bilim İnsanları: İnsan Düşüncesi Bilgisayarlara Göre Yavaş İşliyor

2024-12-23

Yazar: Yusuf

Bilim insanlarına göre, insan beyni bilgiyi saniyede yalnızca 10 bit hızında işliyor. Bu rakam, bilgisayarların saniyede trilyonlarca işlem gerçekleştirme kapasitesiyle karşılaştırıldığında oldukça yavaş görünüyor.

Bu durumu anlatan araştırmalar, insanların çevrelerinden trilyonlarca bitlik veri toplamasına rağmen, beynin sadece çok küçük bir kısmını kullanarak karar verdiğini ortaya koyuyor. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden nörobiyologlar Jieyu Zheng ile Markus Meister, beş duyu organının algıladıklarıyla bilişsel işlem hızı arasındaki büyük farkı bir gizem olarak nitelendiriyor.

Beynin, bilgiyi tek sıra halinde işlemesi, bilgi akışında yavaşlık ve tıkanıklıklara neden oluyor. Meister, "Beyin tüm bu bilgiyi nasıl filtreliyor?" diye sorarak dikkat çekiyor.

Zheng ve Meister’un araştırmaları, insanların beyinlerinin, fotoğrafik hafıza veya bilinç dâhil olmak üzere birçok kapasiteye sahip olmasına rağmen, saniyede yalnızca birkaç bitlik bilgi işlediklerini savunuyor. Örneğin, bir Rubik küpünü gözler kapalı iken çözmek yaklaşık 12 bitlik bir işlem gerektirirken, profesyonel seviyede bir StarCraft oyunu oynamak saniyede 10 bitlik bir işlem gerektiriyor.

Beynin daha hızlı işlem yapmamasının nedeninin, aslında böyle bir hıza ihtiyaç duyulmaması olduğu düşünülüyor. İnsan beyninin 80 milyar nörondan oluşan karmaşık yapısı, onu oldukça güçlü bir analiz makinésine dönüştürüyor. Araştırmacılar, çevredeki değişimlerin hızının genel olarak saniyede yalnızca birkaç bitlik bir karar alma gereksinimi yarattığını vurguluyorlar.

Zheng ve Meister’ın çalışması, nörobilim alanında önemli bir tartışma başlattı. Beynin işleme hızı, yapay zeka ve insan düşüncesinin karşılaştırılmasında nasıl bir rol oynayacağı konusunda sorulara yol açtı. Bilim insanları, insanların beyinlerinin işleme hızının düşük olmasının, aslında bilişsel süreçlerin etkinliğini sağlayarak dünyanın karmaşıklığıyla başa çıkmalarına yardımcı olduğunu ifade ediyorlar.

Bunun yanı sıra, nöroplastisitenin, yani beynin kendisini yeniden yapılandırma kabiliyetinin, bu süreçteki etkileri de araştırmaların önemli bir parçası olmayı sürdürüyor. Yeni gelişmelerle birlikte, insan zihninin potansiyeli hakkında daha fazla bilgi sahibi olmayı umuyoruz.