Tarım ve Orman Bakanlığı, 10 yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) devredilen Belgrad Ormanları'nın yönetiminin sona ermesi nedeniyle tahliye talep etti. Mahkeme, İBB’nin itirazını reddederek tahliye kararını onayladı. Bu durum, yerel halk ve doğa severler arasında büyük bir tartışma yarattı.

Belgrad Ormanları, İstanbul'un nefes alması gereken en önemli alanlarından biri olarak biliniyor. Bu ormanlar, sadece şehri değil aynı zamanda bölgedeki ekosistemi de koruma fonksiyonu üstleniyor. Ancak, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından alınan bu karar ile birlikte, ormanın durumu tehlikeye girmiş durumda.

İBB'nin itirazı sonuç vermedi, ve mahkeme kararını geçen hafta cuma günü mesai bitiminden sadece bir saat önce bildirdi. Tahliye için sabah saat 06:00'da 200 çevik kuvvet polisi, bölgeye intikal etti. İBB'ye ait tabelalar sökülürken, bölgeye giriş de yasaklandı.

Tahliye işlemlerinin sebebi, 1. Bölge Müdürlüğü ile İBB arasında 14 Haziran 2013'te imzalanan bir protokolün sona ermesi. Bu protokolün uzatılmayacağı bilgisi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklandı. Mahkeme, İBB'nin “yürütmeyi durdurma” talebini 12 Aralık’ta reddetti ve tahliyenin 23 Aralık 2024'e kadar tamamlanmasını şart koştu.

Halk, bu durumu protesto etmek ve Belgrad Ormanları'nın korunması için çeşitli etkinlikler düzenlemeye hazırlanıyor. Çevre uzmanları ise, bu ormanların kaybının ekosistem üzerindeki etkilerinin yanı sıra, İstanbul’un iklimi üzerinde de olumsuz sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.

Uzmanlar, Belgrad Ormanları'nın korunmasının önemine dikkat çekerken, bu kararın İstanbul'daki yeşil alanların azalmasına yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Sosyal medyada bu konuyla ilgili büyük bir tartışma başlatıldı ve birçok kişi, ormanın bir kamu malı olduğunu ve halkın yararına korunması gerektiğini savunuyor.

Tahliye işlemi başladığında, çevre aktivistleri ve İBB’nin duruma müdahil olabilmesi için destek arayışları hız kazandı. Şu anda birçok kişi, Belgrad Ormanları’nın geleceği hakkında endişelerini dile getiriyor ve bu durumu protesto etmek için bir araya gelmeye hazırlanıyor. İstanbul’un akciğeri sayılan bu doğal alan, toplumsal mücadeleye sahne oluyor.