Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın 'Okullara temizlik görevlisi ataması müjdesi' ile Türkiye'de yeni bir harçlık dönemi başlatıldığını ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Şengel Taşıcıer, uygulamayı eleştirdi.

Taşıcıer, devletin halkı onurlu bir yaşam sürmeye yetecek gelir seviyesine ulaştırması gerektiğini belirterek, "Gerekli sosyal ve ekonomik politikaları devreye sokmak zorundadır. Ancak AKP, önce insanları muhtaç ediyor, ardından sürdürebilir muhtaçlık siyasetiyle toplumsal adaletsizliği derinleştiriyor. Okullarda İstihdam Uyum Programı kapsamında görevlendirilecek temizlik personeli, bu anlayışın bir örneğidir. Bakanın 'müjde' olarak duyurduğu bu proje, çalışma hayatında güvencesizliği meşrulaştırıyor ve devlette 'cep harçlığı' dönemini başlatıyor" dedi.

Taşıcıer’in eleştirileri şöyle devam etti:

"Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okullarında görev yapacak temizlik işçilerine 30 bin kişilik kontenjan tahsis edildiğini duyan vatandaşlarımız, bu durumla ilgili kaygılarını dile getiriyor. Tek adam yönetiminin plansızlığı nedeniyle okullarımızda ciddi bir temizlik sorunu oluştu. İktidar bu sorunu kalıcı olarak çözmek yerine geçici önlemler almayı yeğliyor. Çözüm yerine önerilen çalışmanın, işsiz vatandaşlarımızı cep harçlığına mahkum etmekten başka bir anlam ifade etmiyor. Devletin, vatandaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getiremiyor olması dikkat çekici bir sorun olarak öne çıkıyor."

Ayrıca, bakanlık tarafından açıklanan program kapsamında çalışacak olan kişilerin, günlük 566,73 TL ödeneceği bildirildi. Haftada 3 gün çalışacak olan temizlik işçileri, ayda yaklaşık 6.800 TL alacak. Ancak bu miktarın, günümüz ekonomik şartları göz önüne alındığında yetersiz olduğu açıkça ortada.

Bakan Işıkhan'ın duyurduğu program çerçevesinde, işsizlerin okullarda en fazla 10 ay boyunca çalışması öngörülüyor. İlk dört haftada haftada 5 gün, daha sonraki haftalarda ise sadece haftada 3 gün çalışacak kişiler, iş güvencesizlik havuzuna itiliyor.

Bakan Taşıcıer, "Devletin asli görevi, vatandaşlarının insanca yaşam koşullarını sağlayacak bir gelir seviyesine ulaşmalarını temin etmektir. Sosyal devlet ilkesi bunun içindir. Anayasamız, vatandaşlarımızın temel hak ve ihtiyaçlarının güvence altına alınmasını öngörmektedir. Ancak, anayasa tanımaz bir tutum sergileyen şahıs devletinin temele geri dönmeyi es geçmesi, çalışma hayatına büyük bir darbe vurmakta. Okullardaki temizlik sorununu çözmek için buldukları yol, yeni mağduriyetlerin habercisi. İstihdam Uyum Programı ile çalıştıracakları 30 bin kişi, asgari ücretin bile altında kalan 'cep harçlığıyla' çalıştırmak insafsızlıktır" ifadelerini kullandı.

Sonuç olarak, Türkiye’deki eğitim sistemindeki sorunlar bu programla daha da derinleşirken, hükümetin geçici çözüm arayışlarının ne derece etkili olacağı merak ediliyor. CHP'nin eleştirilerine karşı bakanlığın nasıl bir yanıt vereceği ise tartışmalara yol açmaya devam edecek. Ekonominin her kesimden büyük oranda etkilendiği bu dönemde, sosyal adaletin sağlanabilmesi için acil eylem planlarının hayata geçirilmesi gerektiği düşünülüyor.