Son yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsağımızda bulunan zararlı maddelerin sağlığımız üzerinde ciddi etkiler yarattığını gösteriyor. Ancak korkmayın, bu zararlı maddeleri adeta süpüren ve vücudu yenileyen prebiyotik besinler var! İnülin, bu prebiyotiklerin başında geliyor ve aslında oldukça etkili bir süper besin. Bu doğal besin maddesi, özellikle buğday ve buğday kepeği gibi gıdalarda yoğun olarak bulunuyor. Ayrıca taze hindiba, yer elması, muz, sarımsak, soğan, çavdar, enginar, pırasa ve badem de iyi kaynaklar arasında yer alıyor.

İnülin açısından zengin gıdalar, bağırsak sağlığını destekleyerek sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Bu gıdalar, kalın bağırsaktaki bifidobakteri gibi yararlı bakterilerin gelişimini artırır ve bu bakteriler, sindirim kanalımızda sağlıklı bir denge sağlar. Ayrıca, bu gıdaları düzenli olarak tüketmek, karaciğerde yağ birikimini önler, kan şekerini dengeler ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltır.

Son dönemde yapılan çalışmalar, inülin içeren gıdaların bağırsak hücrelerindeki kötü huylu tümörlerin gelişimini azaltabildiğini de ortaya koymuştur. Gıda matrisinde doğrudan kalın bağırsağa geçen inülin, burada bakteriler tarafından fermente edilir ve böylece gıdanın kalori değerini de düşürür; yani daha az kalori almanıza yardımcı olur.

En az 4 hafta boyunca inülin zengini gıdaları tüketmek, insülin seviyenizi düzenler, tokluk kan şekeri dengeye gelir, vücudun yağ yapma etkisi azalır ve LDL kolesterol düzeyi düşer. Özellikle beyaz şeker ve işlenmiş gıdaların fazla olduğu bir diyet de bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir. İşte bu noktada inülin içeren gıdalara yönelmek önem kazanmaktadır.

Soğan ve sarımsak tüketimini artırarak sağlığınızı daha da güçlendirebilirsiniz. Bu besinler, kolesterolü düşürme, tümör oluşumunu engelleme ve mideye zarar veren helikobakter pylori bakteri üzerindeki etkileri ile de dikkat çekmektedir. Çiğ olarak tüketmek, bu besinlerin sağlık yararlarını maksimum düzeye çıkarır.

Rezene ve taze hindiba da börülce gibi vücudun yağ yakımını hızlandırarak metabolizmayı canlandıran sebzeler arasında yer almaktadır. Taze ve ince doğranmış olarak tüketildiğinde, içerdikleri antioksidanlardan daha fazla fayda elde edilir. Salatalara ekleyeceğiniz ezilmiş sarımsak ve zeytinyağı ile bu sağlık yararlarını artırabilirsiniz.

Muz, olgunlaştığında nişasta içeriğini azaltarak daha sağlıklı bir meyve haline gelir. Yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemini desteklerken kan şekerini yavaşça yükseltir. Bu nedenle, diyabet hastalarının rahatlıkla tercih edebileceği bir meyvedir. Ayrıca muz, ruh hali üzerinde olumlu etkilere sahiptir; dopamin ve serotonin üretimini artırarak mutlu hissetmenizi sağlar.

Buğday kepeği ise tokluk hissini artırarak bağırsak hareketlerini hızlandırır. Buğdayın özünde bulunan lifler, sindirim sistemi sağlığı için kritik bir rol oynar ve bağırsaklardaki besinlerin emilimini artırır. Günde sadece iki yemek kaşığı buğday kepeği tüketerek, sağlığınızı desteklemek için önemli bir adım atabilirsiniz.