Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Gürcistan Dışişleri Bakanı Maka Botchorishvili ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bayramov, Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki ikili ilişkilerin dostluk, karşılıklı saygı ve içişlerine karışmama gibi ilkelere dayandığını ifade etti. Ayrıca, 2024 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1 milyar dolara ulaşmasının sevindirici olduğunu, ancak bunun yetersiz olduğunu belirtti.

Azerbaycan ile Türkiye arasında gerçekleştirilen stratejik projelere vurgu yapan Bayramov, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Güney Gaz Koridoru'nun sadece katılımcı ülkelerin değil, geniş coğrafyanın jeoekonomik yapısını değiştirdiğine dikkat çekti.

Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin önemine de değinen Bayramov, bu hattın taşıma kapasitesinin 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkarıldığını açıkladı.

Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne karşı tehditlerin devam ettiğini belirten Bayramov, "Ermenistan'daki barış sürecinde önemli ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, Ermenistan Anayasası ve diğer yasal çerçevelerde Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne karşı tehditler hâlâ mevcudiyetini koruyor. Ermenistan'ın hızla silahlanması ve intikamcı eylemlerden endişe duyuyoruz," dedi.

Ceyhun Bayramov, bazı Batılı ülkelerin bağımsız politikalarını hedef alarak müdahale ettiğini belirtirken, "Gürcistan ve Azerbaycan, ulusal çıkarlarına uygun politikalar yürüttüğünde hedef haline geldiler. Bu durum, iç işlerine karışma girişimlerini artırdı. Özellikle Gürcistan'daki yasalar ve Azerbaycan'ın egemenliğini yeniden sağlama çabaları, dış müdahalelerle cezalandırılmaya çalışılmakta," ifadelerini kullandı.

USAID’in Azerbaycan'daki faaliyetlerinin ülkenin çıkarlarına hizmet etmediğini vurgulayan Bayramov, özelleşmiş yardım kuruluşunun anlaşmasının 1 Haziran 2024'te sona ereceğini, bu tarihten itibaren Azerbaycan'da hukuki bir dayanağı kalmayacağını belirtti.

Gürcistan Dışişleri Bakanı Botchorishvili ise, Azerbaycan ile stratejik ilişkilerin büyük önem taşıdığını ifade ederek, iki ülke arasındaki dostluğun temeli üzerinde ilerlemek ve bölgedeki barışın sağlanması için tüm potansiyeli kullanacaklarını bildirdi.

Görünen o ki, hem Azerbaycan hem de Gürcistan, bölgede barış ve istikrarın sağlanması noktasında uluslararası müdahalelere karşı dik durmayı taahhüt ediyor. Ancak, Batılı ülkelerin baskılarını artırması, bu stratejik ortaklıkların geleceğini nasıl etkileyecek? Bu sorunun yanıtı, önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir.

Azerbaycan, Gürcistan ile birlikte bölgedeki jeopolitik etkisini artırma planlarını sürdürürken, ABD’nin tutumunun değişip değişmeyeceği ise merakla bekleniyor.