Fransa'nın Montpellier kentinde meydana gelen dehşet verici bir olayda, 54 yaşındaki Sandrine Pissarra, 13 yaşındaki kızı Amandine'i babasına olan benzerliği nedeniyle yıllarca süren şiddet sonucunda aç bırakıp öldürmekle suçlanıyor.

Daha önce ev içi şiddet skandallarıyla gündeme gelen Pissarra'nın, Amandine'i aç bırakmasının ve sonunda ölüme varan ağır koşulların arka planında ciddi bir psikolojik sorun yattığı düşünülüyor. Amandine'in ölümünden bir gün önce sorgulanan Pissarra, kızının yeme bozukluğu yaşadığını iddia etmişti.

Tıbbi raporlara göre, Amandine'in vücudu enfeksiyonlu yaralarla kaplıydı ve sadece 28 kilo ağırlığındaydı. Çürümüş dişleri ve dökülmüş saçları, maruz kaldığı kötü muamelenin bir diğer kanıtıydı. Uzmanlar, böyle aşırı bir zayıflamanın ve sağlık kaybının yukarıda bahsedilen durumların yanında, dikkat eksikliği ve psikoz gibi daha karmaşık ruhsal sorunlara da işaret edebileceğini belirtiyor.

Savcı Jean-Marie Beney, Pissarra için müebbet hapis cezası talep ederken, olayla ilgili olarak Pissarra'nın eski partneri Jean-Michel Cros'a da 18 yıl hapis cezası isteniyor. Cros, Amandine’in gerekli bakımdan yoksun kalmasına sebep olan 'korkak bir işbirlikçi' olarak nitelendirildi.

Sandrine Pissarra'nın ruhsal durumunun incelemeye alınması ve psikiyatrik değerlendirmelerinin devam ettiği belirtiliyor. Korkunç olayla ilgili olarak soruşturma sürerken, Pissarra'nın çocuklarına olan ilgisi tekrar sorgulanmaya başlandı. Daha önce bir tırnak salonu işleten Pissarra'nın, önceki ilişkilerinden sekiz çocuğu bulunmakta.

Tüm bu yaşananlar, sadece Fransa'da değil, dünya genelinde aile içi şiddetin ve çocuk istismarının tartışılmasına neden oldu. Uzmanlar, bu tür vakaların önlenebilmesi için toplumsal bilinçlenmenin şart olduğunu vurguluyor.