Türkiye'de nüfus artışı düşerken, aynı zamanda yaşlanan nüfusun sosyal güvenlik sistemine olan etkileri, birçok alanı etkilemeye devam ediyor. 2023 verilerine göre, Türkiye'nin yıllık nüfus artış hızı binde 1,1'e geriledi. Bu durum, özellikle yaşlılar ve bakıma muhtaç olan bireyler için ciddi sorunlar doğurmakta.

SGK Başmüfettişi İsa Karakaş, Türkiye Gazetesi'nde yaptığı açıklamada, yaşlanmanın ve bakım ihtiyacının artmasının, sosyal güvenlik hizmetlerine olan talebi artıracağını vurguladı. Karakaş, "Orta Vadeli Programlar ve Kalkınma Planları çerçevesinde 'Tamamlayıcı Uzun Süreli Bakım Sigortası'nın hayata geçirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu sigorta, hem devlet hem de özel sektör işbirliği ile oluşturulmalıdır" diyerek gelecekteki önlemlere dikkat çekti.

Dünya genelindeki şehirleşme ve göç dinamikleri, aile bağlarının zayıflamasına yol açmakta. Özellikle, aile içinde yaşlı ve engelli bireylere bakım üstlenmenin zorlaşması, yeni sorunları beraberinde getiriyor. Hükümet, bu durumu göz önünde bulundurarak 'Bakım Sigortası' uygulamasını gündeme alıyor. Bu yeni sistem, belirli bir plan çerçevesinde oluşturulacak ve tüm bakıma muhtaç vatandaşlara destek vermeyi amaçlayacak.

İlginç bir şekilde, bu tür bir sigorta modeli Almanya'da 28 yıldır uygulanmakta. Almanya'daki Bakım Sigortası, çalışanlar ve işverenlerden alınan primlerle birlikte devletin katkısıyla hayata geçirilmiştir. Almanya'nın bu konudaki deneyimi, Türkiye için önemli bir referans noktası olabilir.

Özel sektörün de bu alanda yatırım yapması teşvik edilmeli. Sadece kamuya ait bakım evleri değil, özel girişimcilerin işletmeleri de bakım hizmeti sunarak bu alandaki talebe cevap verebilir. Bu tür adımlar, Türkiye’de bakım ihtiyacı olan bireyler için daha geniş bir hizmet yelpazesi sunmayı sağlayacaktır.

Sonuç olarak, Türkiye'nin hızlı yaşlanan nüfus yapısı ve bakım ihtiyacı, hükümetin ve özel sektörün işbirliğini gerektiriyor. Yeni 'Bakım Sigortası' modeli ile birlikte, yaşlılık döneminin daha sürdürülebilir hale gelmesi bekleniyor.