Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu’nun birinci ünite açılışı 29 Ekim 2023’te planlanmıştı. Ancak açılış tarihi, gerekli teslimatların gecikmesi nedeniyle 2025 yılına ertelendi. Geçmişte yeterli tedarik yapmayan Siemens Energy şirketi, toplantılardaki eleştirilerin merkezinde yer aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, santralin inşaatının yüzde 90’ının tamamlandığını ancak Siemens'in gereken ekipmanları zamanında sağlamadığını belirtti. Siemens Energy'nin teslimatlarındaki gecikmenin gerekçesi, Almanya makamlarından gerekli ihracat izinlerini alamamaları olarak öne sürüldü.

Bakan Bayraktar, gerekli ekipmanların Rusya tarafında Çin’den sipariş edildiğini ve enerji alımının 2025’te gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Akkuyu Nükleer A.Ş., Siemens Energy’nin önceden taahhüt ettiği teslimatların yalnızca yüzde 40’ını gerçekleştirdiğini, kalan yüzde 60’lık kısmın ise Almanya'dan gerekli izinler alınamadığı için sağlanamadığını ifade etti.

Siemens Energy, Ekim ayında bazı ekipmanların teslimatını gerçekleştirebileceğini bildirdi. Ancak Akkuyu Nükleer A.Ş., orijinal tedarikçinin ekipmanını kullanmanın santralin inşaat takvimini daha da geciktireceğini belirtmekte. Şirket, alternatif bir tedarikçi ile Ocak 2024’te yapılan anlaşma sonrasında, teslimatların herhangi bir gecikmeye neden olmaması için Çinli tedarikçi ile anlaşma yaptı.

Akkuyu Nükleer Santrali, Mersin’in Gülnar ilçesinde, Türkiye ve Rusya arasında Mayıs 2010'da imzalanan bir anlaşma ile inşa edilmektedir. Proje, Rus sermayesi ile finanse edilirken, Türkiye kanunları çerçevesinde Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından yürütülmektedir. İnşaat sürecinde toplam 25.000 işçi çalışmakta ve santralin toplam 4.800 megawatt kapasiteye sahip olması planlanmaktadır.

Santralin faaliyete geçmesi ile birlikte Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılaması beklenmektedir. Ancak, Akkuyu Nükleer Santrali'nin çevresel etkileri ve güvenlik endişeleri de gündemde. Çevre aktivistleri, santralin çevreye zarar verebileceği ve nükleer atıkların nasıl yönetileceği hakkında endişeler taşımaktadır.

Bunun yanı sıra, Akkuyu Nükleer A.Ş. açıklamalarında santralin, depremsellik açısından dayanıklılığına vurgu yaparak, nükleer enerji konusunda güvenli bir yaklaşım benimsediklerini belirtiyor. Ancak yine de, bulunan lokasyon ve çevresel etkenler göz önüne alındığında güvenlik konusunda kamuoyunda devam eden kaygılar bulunmaktadır.

Son olarak, Akkuyu Nükleer Santrali, bölgesel enerji arz güvenliğinde önemli bir rol oynaması beklenirken, siyasi ve ekonomik dinamikler doğrultusunda değişim geçirebileceği ihtimali de göz ardı edilmemelidir.