Adım adım yerleşti! Önüm, arkam, sağım, solum ABD...
2024-11-14
Yazar: Ayşe
5 Kasım 2023'te yapılan seçimlerin ardından Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte, ABD'nin dış politikadaki yönelimi merakla bekleniyor. Özellikle Ege ve Akdeniz’de Amerikan askeri varlığının artışı dikkat çekiyor. Trump'ın önceki başkanlık döneminde silah ambargosunun kaldırılmasıyla başlayan, Biden dönemiyle de askeri iş birliği anlaşmalarıyla güçlenen ABD-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ilişkileri çerçevesinde, Amerikan güçlerinin Kıbrıs'taki etkinliği hız kesmeden devam ediyor.
ABD yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının başlamasını fırsat bilerek, Yunanistan’daki askeri varlığını artırmış durumda. Dedeağaç’taki tesislerin, Ukrayna’ya gönderilecek askeri malzemeler için bir sevkiyat merkezi haline gelmesi, bu durumun önemli bir parçası. ABD’nin Atina’dan da bazı üslere yerleştiğine dair haberler ortaya çıkmıştı.
İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıları sırasında Rum Kesimi’ne fiziksel olarak yerleşen ABD, burada aynı zamanda bazı tahliye ve yardım operasyonları gerçekleştirmişti. Şimdi ise Kıbrıs'ta kendisine ek üslere sahip olma yoluna gitti.
Son olarak, Rum basınında çıkan haberlerde ABD ordusunun, Güney Kıbrıs’ın Larnaka, Baf ve Limasol gibi şehirlerine hızla yerleştiği belirtiliyor. Söylenenlere göre, Larnaka Havalimanı’nda C-130 nakliye uçakları, CH-47 Chinook ve Bell UH-1 helikopterleri ile birlikte, Baf’taki Andreas Papandreu Hava Üssü’nde V-22 nakliye uçaklarının da bulunduğu gözlemlenmiş.
"Simerini" gazetesi, manşetinde "Kıbrıs ABD'nin ve NATO'nun üssü" başlığıyla verdiği haberde, Mari’deki Evangelos Florakis Deniz Üssü’ne kurulan yeni helikopter üssünün inşaat sürecinde bulunan ABD askeri araç gereçlerine vurgu yaptı. Ayrıca, bu bölgedeki limanın büyük gemilere yanaşamayacak kadar küçük olması nedeniyle Rum yönetiminin limanı genişletme kararını aldığı bildirildi.
Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis, devlet radyosuna verdiği röportajda, ABD'nin Güney Kıbrıs’ta sürekli bir varlık gösterip göstermeyeceği sorusuna, "ABD’nin Kıbrıs’ta kalıcı varlığını da, Avrupa devletlerinin (Fransa) sürekli varlık göstermesini de göz ardı etmiyorum." yanıtını verdi. Hristodulidis, diğer bir soru üzerine, Mari’deki üste Fransız askeri varlığını kabul ederek, Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas’ın bu amaçla Fransa’yı ziyaret ettiğini belirtti.
Buna karşın Rum muhalefeti, bu yakınlaşmayı eleştiriyor. Aşırı solcu AKEL’e yakın olan "Haravgi" gazetesi, Güney Kıbrıs’ın ABD etkisi altına girdiğini savunarak, "ABD’nin vagonuna bağlandık ve bu bizi bilinmeyen sulara götürebilir." ifadelerini kullandı.
Türkiye karşıtı olarak bilinen eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin'in geçtiğimiz günlerde "National Interest" dergisi için kaleme aldığı analiz, dikkate değer bir zamanlamaya sahip. Analizde, Birleşik Krallık’ın Ada’dan çekilmesinin gerekliliği, İngiltere’nin Akrotiri ve Dikelya üslerini ABD’ye devrederek Kıbrıs’taki sömürge varlığını sona erdirmesi gerektiği vurgulanıyor. Rubin, ABD’nin Kıbrıs’taki bu üsleri kiralayarak Doğu Akdeniz'deki varlığını güçlendirebileceğini ve Kıbrıs-ABD ilişkilerini derinleştirebileceğini belirtiyor. Bu gelişmelerin, Kıbrıs'ın sömürge geçmişinden kurtulmasına yardımcı olabileceği ve Türkiye'nin Ada'daki etkisinin, uluslararası gündemde kalmaya devam edeceği öngörülüyor.