Acun Medya'nın sahibi Acun Ilıcalı, iş hayatının zorluklarını ve başarıya giden yolda yaşadığı deneyimleri Young Owners Forum buluşmasında Fast Company ile paylaştı. Çocukluk dönemi Edirne'de geçen Ilıcalı, bu dönemde mahallede yarışmalar düzenleyip çocuklara ödüller verdiğini anlattı. "Organizasyon yapma isteği içimde o yıllarda vardı. Eğlenceli bir çocukluk geçirdiğimi söyleyebilirim," dedi.

Ailesinin fedakarlıkları üzerine konuşan Ilıcalı, "Annem, kolej sınavlarına girmem için beni Edirne'den İstanbul'a getirirdi. Bu sayede Kadıköy Anadolu Lisesi'ni kazandım. Annem tayinini Kocaeli'ne istedi, her gün İstanbul-Kocaeli arasını gidip gelerek bana destek oldu," ifadelerini kullandı.

Büyük riskler alarak iş hayatına atıldığını belirten Ilıcalı, ilk iş deneyimini şort satarak yaptığını açıkladı. Ailesinin bu durumdan habersiz olduğunu ve babasının bir gün tezgaha gelerek tüm şortları satın aldığını anımsadı. “Dükkanımı batırarak öğrendim. Keza kırtasiye dükkanı açtım ve öğrenci parası olmadığını bilmiyordum,” dedi. Bu deneyimlerin ardından Show TV'de çalışmaya başladığını ve televizyon kariyerinin böylece başladığını ifade etti.

Ilıcalı, iş hayatındaki dönüm noktalarını paylaşarak, “20 yıl önce başarılı bir muhabirdim, ancak her şeyi bırakıp kendi işimi kurmaya karar verdim. Bu, o dönem için büyük bir risk taşıyordu. TV8'i almak da başka bir dönüm noktasıydı çünkü televizyon yayımcılığı büyük bir iş,” diye ekledi.

Son günlerde hayatının en zor dönemini geçirdiğini belirten Ilıcalı, "Futbol yönetimi gibi farklı sorumluluklar ile kendi şirketimi devam ettirmek arasında sıkışmış durumdayım. Doğru planlamayla bu durumu aşmayı umuyorum," dedi. Zorlu süreçler yaşadığını belirtmesine rağmen, bunların ona önemli tecrübeler kazandırdığını vurguladı.

Ek olarak, Hull City’i satın almasının arkasında sağlam bir matematik olduğunu ve işini doğru bir şekilde yönetmediği takdirde borçlanabileceğini anlattı. "Başarılı olmak için futbol takımı sahibi olmalısınız, sadece kazanç düşünerek bu işe giremezsiniz,” diye açıkladı.

Ayrıca, iş-yaşam dengesini sağlamak için bulduğu pratik yöntemlerden de bahseden Ilıcalı, "Gece yarısı ofiste buluşarak herkes aileleriyle vakit geçiriyor, sonra işimize koyuluyoruz. Bu sistem iş verimliliğimi artırıyor," ifadelerini kullandı. Ilıcalı'nın hayatı boyunca edinmiş olduğu deneyimlerin, onu daha da güçlendirdiği bir gerçek.