Kenya'nın ücra bir köyüne düşen yarım ton ağırlığındaki sıcak metal cisim, hem yerel halkı hem de bilim dünyasını derinden etkiledi. Olayın ardından Kenya Uzay Ajansı, yapılan araştırmalara hız verdi. Yapılan açıklamalarda, cismin atmosferden geçerken yüksek bir hızla sürtünmeye maruz kaldığı ve hâlâ sıcak olduğu belirtildi. Bu durum, cismin uzay çöpü olma olasılığını artırıyor ve muhtemel bir uzay aracı kalıntısı olabileceğini gösteriyor.

Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezi'ndeki uzmanlar ise daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Onlar, bu metal halkanın boyutlarının ve yapısının alışılmış uzay enkazlarından farklı olduğunu öne sürüyor. "Bu tür bir cisim, herhangi bir uzay çöpünden ziyade bilinmeyen bir uzay nesnesi veya göktaşı yapısına ait olabilir" diyorlar. Atmosferden geçiş sırasında gözlemlenen ateş topu gibi bir görüntü de bunun doğal bir göktaşı veya bilinmeyen bir uzay yapısına ait olabileceğini düşündürüyor.

Köy halkı, olayı korku dolu bir şekilde tanımlıyor. Görgü tanıklarından biri, “Gökyüzünde alev topu gibi bir şey gördük. Ardından büyük bir gürültüyle yere çarptı. Herkes panik içinde koşturdu” dedi. Cisim, düştüğü alanda 3 metre derinliğinde bir çukur oluşturdu ve çevredeki küçük yapılar zarar gördü.

Kenya Uzay Ajansı, ilk incelemelerde metalin uzayda kullanılan alaşımlara benzediğini bildirdi. Ajans Başkanı Dr. Ezekiel Amara, “Bu cisim büyük ihtimalle bir rokete veya uydunun Dünya’ya düşen parçasına ait. Ancak boyutları ve yapısının sıradan bir enkazdan daha karmaşık olduğunu görüyoruz. Araştırmalarımız devam ediyor” açıklamasında bulundu.

Bu olay, giderek büyüyen uzay çöplüğü sorununu bir kez daha gündeme taşıdı. Dünya'nın yörüngesindeki eski uydular, roket parçaları ve diğer enkazlar zaman zaman kontrolsüz bir şekilde gezegenimize düşebiliyor. Uzmanlara göre uzay çöplüğü, yalnızca çevresel bir sorun olmayıp aynı zamanda insan güvenliği için de tehdit teşkil ediyor. Cisim üzerinde yapılacak detaylı incelemeler, gizemli olayın ardındaki gerçeği ortaya çıkarabilir.

Kenya Uzay Ajansı ve Harvard iş birliği ile yürütülecek araştırmalar, cismin kaynağını ve niteliğini daha iyi anlamamıza olanak sağlayacak. Kenya’nın ücra köyünde başlayan bu gizem, belki de uzayın derinliklerinden gelen bir mesajın habercisi olabilir.

Ayrıca, ABD ordusu yıllardır aktif uzay araçlarını çarpışmalardan korumak amacıyla uzay nesneleri için bir veritabanı tutuyor. Ancak Ekvator bölgesine yakın izleme istasyonlarının yetersizliği nedeniyle bu nesneler yalnızca belirli aralıklarla gözlemlenebiliyor. Uzmanlar, nesnenin son olarak 23 Aralık'ta Dünya’ya yaklaşık 90 mil (146 kilometre) mesafede izlendiğini ve bu tarihin Kenya’ya düşen cismin olayından tam bir hafta önceye denk geldiğini belirtti.

Araştırmacılar, Avrupa kökenli bir uzay nesnesi olan SYLDA kabuğunun olasılıkla yeniden girişi sırasında cismin Kenya'ya düşmüş olabileceğini öne sürdü. Bu teori, uzay enkazının atmosferden geçişi sırasında oluşan izlerle örtüşmekte ve olasılığı güçlendirmekte. Ancak detaylı analizler, cismin gerçek kaynağı ve kimliği hakkında daha net bir sonuç elde edilene kadar devam edecek.