
30 Yıllık Veriler İncelendi: Uzun ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı
2025-03-29
Yazar: Hatice
Amerika Birleşik Devletleri’nde 105 binden fazla sağlık çalışanının katılımıyla gerçekleştirilen ve 30 yıllık verileri inceleyen kapsamlı bir araştırma, sağlıklı yaşlanmanın sırlarını gün yüzüne çıkardı. Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, sekiz farklı beslenme modelinin uzun süreli uyumunun sağlıklı yaşlanma üzerindeki etkileri değerlendirildi.
Araştırmada sağlıklı yaşlanma; bireyin 70 yaşına kadar hayatta kalması, bilişsel, fiziksel ve ruhsal işlevlerini kaybetmemesi, ayrıca 11 büyük kronik hastalıktan (kanser, kalp hastalığı, diyabet vb.) uzak kalmasını içeren bir tanım olarak belirlenmiştir. Katılımcıların yalnızca yüzde 9.3'ü bu tanıma uyarak sağlıklı yaşlanmayı başarmıştır.
Araştırmada incelenen diyet modelleri arasında en güçlü pozitif ilişki, AHEI (Alternatif Sağlıklı Beslenme İndeksi) ile bulunmuştur. Bu diyete en yüksek düzeyde uyum sağlayan bireylerin sağlıklı yaşlanma olasılığı, en düşük uyum sağlayan bireylere göre yüzde 86 daha yüksektir. AHEI diyeti, tam tahıllar, meyve-sebzeler, kuruyemişler, çoklu doymamış yağ asitleri ve balık gibi besinleri önermekte, trans yağları, kırmızı veya işlenmiş etleri ve şekerli içecekleri ise sınırlandırmaktadır.
Araştırmanın bir diğer bulgusu, ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketiminin sağlıklı yaşlanma olasılığını yüzde 32 oranında azalttığıdır. Bu tür gıdaların tüketimi, bilişsel, fiziksel ve ruhsal işlevlerde bozulma ile kronik hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır. Uzmanlar, bu çalışmanın bulgularının kadınlar, obez bireyler, düşük fiziksel aktiviteye sahip olanlar ve sigara içenler gibi risk grubundaki kişilere daha güçlü koruyucu etkiler sağladığını vurgulamıştır.
Prof. Dr. Murat Baş, elde edilen sonuçların yalnızca hastalıkların önlenmesi ile değil, aynı zamanda yaşlanmanın bilişsel, fiziksel ve ruhsal boyutlarının gözetildiği beslenme rehberlerinin geliştirilmesi gerektiğini gösterdiğini ifade etti. Bu bağlamda, dengeli beslenmenin önemine de dikkat çekti. Araştırma, Türkiye'deki beslenme alışkanlıklarının da son yıllarda önemli değişiklikler gösterdiğini ortaya koyuyor. Örneğin, Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 verilerine göre, günlük enerji alımında önemli değişimler gözlemlenmiştir. Karbonhidratların enerji alımındaki payı azalırken, yağlarının payının arttığı görülmektedir.
Sonuç olarak, sağlıklı yaşlanmak için sadece ideal kiloda olmak yeterli değildir; besinlerin kalitesi de büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı, dengeli ve çeşitli bir diyetle birlikte fiziksel aktivite, sağlıklı yaşlanma sürecinde kritik rol oynamaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar, sağlıklı beslenmenin önemi ve yediklerimizin yaşam kalitemizi üzerine olan etkileri hakkında daha fazla farkındalık sağlamak için oldukça değerlidir.