Dünya

2. Dünya Savaşı'nın Nihayetinde Gelinen O Büyük Değişim: B-29 Superfortress

2025-09-01

Yazar: Ayşe

Savaşın Çehresini Değiştiren Uçak

1940 yılına gelindiğinde ABD, İkinci Dünya Savaşı'na henüz katılmamıştı. Ancak savaşın gittikçe büyüyen tehdidi, Amerikan Hava Kuvvetleri'ni "süper bir bombardıman uçağı" geliştirme çabasına yönlendirdi.

Yüksek Menzilli Devrim

Beklentiler, 3.200 kilometre menzil kapasitesine sahip ve o güne kadar erişilmemiş irtifalarda uçabilen bir savaş uçağıydı. Boeing'in tasarladığı XB-29, bu ihtiyaçları karşılamak için geliştirilerek B-29 Superfortress'e dönüştürüldü.

Tarihin En Pahalı Askeri Projesi

B-29, dönemin en maliyetli askeri projesi olarak tarihe geçti. Bugün 55,6 milyar dolara denk gelen maliyet, atom bombası üreten Manhattan Projesi'nden bile %50 daha fazlaydı.

Sıfırdan Bir Havacılık İnovasyonu

Uçağın kabininde geliştirilen basınçlandırma sistemi, 30.000 feet yükseklikte pilotların oksijen maskesi ya da ağır uçuş kıyafetleri olmadan görev yapmasına olanak tanıdı. Böylece B-29, dünyada seri üretilen ilk basınçlı uçak unvanını kazandı.

Uzaktan Kumandalı Makineli Tüfekler

B-29'da bir diğer devrim niteliğindeki yenilik ise uzaktan kumandalı makineli tüfek kuleleriydi. Radar destekli nişangah sistemleri, merminin sıcaklık ve düşüş hızını hesaplayarak atış yapıyordu. Bu sistem, gerekirse ana topçu kulelerinin kontrolünü de devralabiliyordu.

Motorlarıyla Sorunlu Bir Miras

Uçağın kalbinde Wright R-3350 Duplex Cyclone motorları bulunuyordu. Fakat güçlü motorlar aşırı ısınma nedeniyle sık sık alev alıyordu. 1943'te yapılan bir prototip test uçuşunda çıkan yangın, uçağın Seattle yakınlarında düşmesine sebep oldu; bu kazada 11 mürettebat ve 20 fabrika işçisi hayatını kaybetti.

Yüzlerce Fabrika, Onlarca Bin İşçi

B-29'un üretimi için ABD'nin dört bir yanına dev fabrikalar kuruldu. Yüz binlerce yeni işçi istihdam edildi ve birçok kişi hayatında ilk kez uçak montajına girdi.

Savaşın Sonunu Getiren Devrim

Tüm zorluklara rağmen, B-29 hızlı bir şekilde gökyüzüne hâkim oldu. 1945'te Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası taşıyan uçak olarak tarihe geçti. Geliştirilen bu teknolojiler, savaştan sonra yolcu uçaklarının önünü açtı ve modern hava ulaştırmasının temelini oluşturdu.